Kılıçaslan Y.(Yürütücü), Aytun U., Meçik O.
TÜBİTAK Projesi, 2017 - 2019
Rekabet edebilirlik hem doğrudan hem de verimliliği artırarak dolaylı olarak büyümeyi olumlu etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. Ayrıca, kaynak zengini olmayan az gelişmiş ülkelerin karşılaştıkları ödemeler dengesi sorunu ile de doğrudan ilişkilidir. İşte bu yüzden, bu araştırmanın temel motivasyonu Türkiye ekonomisinin hem sektör hem firma düzeyinde rekabet edebilirliğini ve bunu belirleyen faktörleri ortaya çıkarak politika önerileri geliştirmektir. Daha spesifik olarak, bu araştırma projesinin, birbiriyle ilişkili ve tamamlayıcı üç amacı bulunmaktadır. Birincisi, Türkiye imalat sanayii ve hizmet sektörünün rekabet edebilirliğinin evrimi ve mevcut durumunu ortaya koymak. İkincisi, özellikle ürün ve piyasa farklılaştırmasının ve Türk firmaların küresel değer zincirlerine eklemlenmelerinin boyutları ve yöneliminin betimsel olarak incelemek. Bu araştırmanın üçüncü ve nihai amacı, Türkiye imalat sanayii ve hizmet sektörünün rekabet edebilirliğini belirleyen faktörleri tespit etmektir. Bu kapsamda, ürün ve piyasa farklılaştırmasının, ürün çeşitliliğinin niteliksel derecesini gösteren karmaşıklığın (complexity), küresel değer zincirlerine eklemlenme derecesinin ve firmaya özgü karakteristik özelliklerin firma düzeyinde rekabet edebilirliğe etkileri incelenmektedir. Bu araştırma projesindeki analizlerde hem firma düzeyinde hem de ürün/sektör düzeyinde veriler kullanılmaktadır. Ürün/sektör düzeyindeki analizlerde; Birleşmiş Milletler Mal Ticareti (Commodity Trade-UN COMTRADE) veritabanı (1996-2014), Birleşmiş Milletler Hizmet Ticareti (Service Trade-UN EBOPS) veritabanı (2000-2014) ve Dünya Girdi Çıktı Veri Tabanı (The World Input-Output Database-WIOD) (2016) kullanılmıştır. Firma düzeyindeki analizlerde ise Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nda mevcut olan firma düzeyindeki Sanayi ve Hizmet İstatistikleri (2003-2015) ve Dış Ticaret İstatistikleri (2002-2013) birleştirilerek kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları şöyle özetlenebilir: Birincisi, 1960 yılından 2016 yılına kadar Türkiye ekonomisinin dünya ticaretindeki payında önemli gelişmeler olmuştur. 1960 yılında binde 2,5 olan Türkiye’nin dünya ticaretinde payı 2016 yılına gelindiğinde binde 9’a ulaşmıştır. İkincisi, Türkiye imalat sanayindeki birçok endüstride rekabet gücünü artırmasına rağmen, bu süreç talebi artan ürünlere doğru uyumlu bir şekilde gerçekleşmemiştir. Ayrıca, 2007 yılından sonra, birçok sektörde toplam pazar payındaki büyüme oranlarında düşüşler yaşanmıştır. Üçüncüsü, Türkiye’nin küresel katma değer payı, toplam dünya ticaretindeki payı artmasına rağmen, hızla azalmaktadır. Türkiye bu anlamda diğer gelişmekte olan ülkelerden ayrışmaktadır. Ekonometrik bulgularımız Türkiye’de firmaların ürün gamlarının karmaşıklık seviyelerindeki artışın, firmanın rekabetçiliğini azaltıcı bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Bu firmaların üretiminin belirli aşamalarını küresel veya yereldeki değer zincirinde yer alan diğer firmalarla müşterek yürüttüğünü göstermektedir. Son olarak, küresel değer zincirlerinde Türk firmalarının tedarikçi olarak katılışı rekabet edebilirliği azaltırken, bu zincirin daha üst basamaklarında bulunmanın artırdığı görülmüştür.