Ocakoğlu F. (Yürütücü), Makaroğlu Ö., Özdemir H.
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, BAP Araştırma Projesi, 2019 - 2022
Eskişehir ile
Polatlı arasında yer yer evaporitleri içeren, çoğunlukla yatay konumlu yaygın
bir istif yüzeylenir. Bu istifin en üst stratigrafik yüzeyleri nadir olarak
çökel taraçalar oluşturur. Bu çökel taraçalar Polatlı’dan doğuya doğru Ankara
civarına kadar parçalı olarak izlenir. Literatürde geç Miyosen-Pliyosen yaşlı
olarak bilinen bu istif, mevcut proje ile çökelme ortamı, yaş ve en üst
düzeylerinin oluşumundan bu yana geçirdiği morfolojik evrim açısından ayrıntılı
olarak ele alınmıştır.
Çalışmada,
istifin yaşı için manyetostratigrafi ve literatürdeki mevcut memeli yaşlarına
dayanılmıştır. İncelenen istifin çökelme ortamı ayrıntılı sedimantolojik
kesitlerle belirlenmiştir. Taraça yüzeyleri haritalanmış ve OSL ve Kozmojenik
Radyonüklidlerle tarihlendirilmiştir. Çalışma alanının morfometrik incelemesi
1/25.000 ölçekli sayısal haritalar kullanılarak gerçekleştirilmiştir.
Stratigrafik
incelemelerimize göre incelenen istif, muhtemelen Erken-Orta Miyosen yaşlı,
önemli tektonizma geçirmiş, yer yer volkanik ve evaporitik seviyeler içeren bir
karasal/gölsel istifi açısal uyumsuzlukla üzerler. Tabanı ölçülü kesitlerimizde
gözükmeyen, minimum kalınlığı 150 m civarında olan bu istif, bir akarsu ve göl
ortamında (tatlı sudan evaporitik ortama kadar geniş bir yelpazede) ve güncel
havza morfolojisini büyük ölçüde taklit eder bir şekilde birikmiştir. Öylesine
ki, havzanın en derin kesimleri Polatlı batısında, en sığ kesimleri ise
batıdaki Eskişehir ve Çifteler tarafında konumlanmıştır. Ölçülü kesitlerde,
özellikle KB’da havzanın derin kısmını temsil eden Biçer kesitinde)
buzul/buzularası dönemleri temsil eden ritmik evaporit/laminalı çamurtaşı
ardalanması tipiktir. Bu istifin en üst gölsel stratigrafik çökel
taraçalarından ikisi kozmojenik radyonüklitlerle 136±36 ka ve 272±76 ka
yaşlarını vermiştir. Bu veri gölsel istifin Geç Pleyistosen’e kadar varlığını
koruduğunu göstermektedir. Biçer kesiti üzerinde yürütülen manyetostratigrafi
çalışmalarımız istifin en üst stratigrafik düzeylerinden başlayarak alta doğru
100 m kadarlık bölümünün hep normal polarite gösterdiğini ortaya çıkarmıştır.
Bu veri, çökel taraçalardan gelen kozmojenik yaşları ile birleştirildiğinde,
istifin büyük ölçüde Brunhes normal kronu içinde kaldığını (<780 ka), yani
geç Kuvaterner yaşta olduğunu göstermektedir.
Dümrek Boğazı güneyindeki taraça incelemelerimiz bu gölsel havzanın özellikle son 60 ka’dan bu yana karmaşık bir dolma/kazınma süreci ile aşınmaya uğradığını göstermektedir. Bu şaşırtıcı ölçüde hızlı ve karmaşık morfolojik süreçlerin doğruluğu yeni analitik verilerle test edilmelidir. Yürütülen morfometrik incelemeler 800 m kotlarında eski bir göl tabanının varlığını doğrulamaktadır. Analizlerde ortaya çıkan 900-950 m ve 1000-1050 m kotlarındaki iki yaygın düzlük daha yaşlı dönemlere ait olmalıdır. Yine morfolojik analizlerimiz Yukarı Sakarya Havzasının geçmişte yalnızca Dümrek Boğazı üzerinden dış drenaja açılmış olabileceğini göstermiştir.