Özkütük M. (Yürütücü)
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2021 - 2022
Proje Özeti
Günümüzde boyar maddeler organik kimyacılar için en
çok ilgi çeken çalışma alanlarından biri olmuştur. Özellikle fonksiyonel
organik boyar maddelerin sentezleri ve doğrusal olmayan optik (NLO), boya duyarlı güneş pili (dye sensitized solar
cell-DSSC), organik ışık yayan diyot (organic light emitting diode-OLED),
kemosensör gibi uygulama alanları üzerine ilgi yoğunluktadır [1-45]. Bu boyar
madde sınıfı içerisinde azo boyar maddeleri sentezlerinde ucuz başlangıç
bileşenlerinin kullanılması ve amaca yönelik kolay türevlendirmesi ile diğer
boyar madde sınıflarına göre uzun yıllar çalışılmış ve halen günümüzde de
ilgi çekmeye devam etmektedir [46-60]. Azo boyar maddeler fotokromik özellikleri nedeniyle çeşitli
polimerlerde, yüzey modifiyeli materyallerde, protein problarında, moleküler
makinelerde, holografik kayıt cihazlarında ve metal iyon bağlayıcılarında
ışıkla etkilenen bir anahtar olarak kullanılmaktadır. Ayrıca azo boyar maddeler çeşitli pH ve metal iyonu
göstergeleri, endüstriyel boyalar ve NLO cihazlar için kromofor olarak kullanılmaktadır. Son yıllarda, donör-akseptör grupları içeren
heteroaromatik yapılar (tiyofen, tiyazol, benzotiyazol vb.) diazo ve
kenetlenme bileşeni olarak kullanıldığı birçok boyar madde potansiyel NLO
malzemesi olarak sunulmaktadır [61-66]. NLO özelliği gösteren bu sistemler
yüksek hızda verilerin işlenmesi, iletimini ve saklanmasını sağladığından NLO
kromoforları organik elektro-optik maddelerin elde edilmesi için en önemli
yapıtaşlarıdır [67-71]. Kuvvetli donör-akseptör sistemleri belirgin bir
molekül içi yük transferi (intramolecular charge
transfer-ICT) geçişine sahiptir. Bu geçiş ana iskelete bağlanan
donör-akseptör grupların kuvveti ile doğrudan ilişkilidir. Böylece, molekülde
yüksek değerde polarize olabilme özelliği artmış ve doğrusallığı
bozulduğundan elektron ve enerji transfer işlemlerinde kullanışlı hale
gelmiştir. Donör-akseptör grupları molekülün HOMO ve LUMO orbitalleri
arasındaki boşluğu azaltarak molekülün fotofiziksel ve elektrokimyasal
özelliklerinin geliştirmesine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca, molekülde
asimetrik sistem üzerindeki ICT’den NLO yanıtı elde edilmektedir. Bu nedenle,
ilgili alandaki moleküller tasarlanırken D-π-A yapısındaki ICT geçişlerini
artıracak yönde etkili yol izlenmektedir. Böylece tasarlanan moleküllerdeki
π-konjugasyonu arttığından NLO cevabı çok daha hızlı ve verimli alınır
[72-82]. NLO kromoforları tasarlanırken genellikle dialkil/arilamino grupları
donör (D), azo, dimetin, monometin ve heteroatom (S ve N) içeren aromatik
halkalar π-köprüsü ve siyano, disiyanometilen, nitro grupları ise akseptör
(A) olarak kullanılmaktadır. Bu
kapsamda sunulan projenin temel amacı kuvvetli donör/akseptör gruplarına
sahip azo/monometin/dimetin ve tiyazol köprülerini içeren yeni bir seri çok
fonksiyonlu azo boyar
maddelerinin sentezlenmesi ve NLO/fotofiziksel özelliklerinin deneysel ve teorik
hesaplamalarla açıklanmasıdır. Projedeki amaç ve
hedeflere ulaşmak için sentezi tasarlanan moleküllerin elektronik ve NLO
özellikleri (dipol moment (μ), moleküler polarizabilite (α), anizotropik
polarizabilite (∆α) ve hiperpolarizabilite (β)) DFT/TD-DFT metotları
kullanılarak elde edilecektir. Hesaplamalar, Gaussian 09 paket programı ile
gerçekleştirilecektir. Ayrıca, bileşiklerin ısısal kararlılıkları için termal
gravimetrik analizleri (TGA) yapılacaktır. Sonuç
itibarıyla, proje kapsamında deneysel ve teorik iki grubun farklı uzmanlık
alanları birleştirilerek farklı özelliklere sahip yeni optik malzemelerin
sentezlenmesi ve özelliklerinin araştırılması amaçlanmaktadır. Projenin 18 ayda tamamlanması planlanmaktadır.
Ayrıca, proje kapsamında1 yüksek lisans öğrencisi yardımcı araştırmacı olarak
görev alacaktır. Bu proje başarıyla gerçekleştirildiği takdirde azo/monometin/dimetin ve tiyazol gibi farklı köprüleri ve kromoforları içeren bir seri yeni NLO adayı azo boyar maddeler sentezlenecek ve yapıları FT-IR, 1H/13C NMR ve HRMS yöntemleri ile karakterize edilecektir. Yeni potansiyel NLO adayı bileşiklerin EFISH değerlerinin literatürde tanımlanmış benzerlerine göre daha iyi çıkması sonucunda, yeni geliştirilecek olan organik elektro-optik (EO) malzemelerde yüksek hızda veri işlenmesi, optiksel frekans dönüştürme ve optik anahtarlamada kullanılabilecek sistemlerde verimlilik arttırılabilecektir. |