Fiber halka döngü sönümü tekniği kullanılarak Alzheimer Hastalığı erken teşhisi çalışması


Creative Commons License

Kaya M. (Yürütücü), Esentürk O., Öz S., Durmaz F.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2018 - 2022

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Kasım 2018
  • Bitiş Tarihi: Ocak 2022

Proje Özeti

Modern bilim ve teknolojinin getirdiği pek çok gelişme, çeşitli hastalıkların çok önceden teşhis

edilmesine olanak sağlayabilmektedir. Lazer ışını, içerdiği yüksek enerjiden dolayı küçük dalga

boyuna sahip olması (görünür ışık için yaklaşık olarak 0.5 mikron) ve bundan dolayı da küçük

boyutlara odaklanabilir olması, bununla birlikte belirli dalga boylarında lazer ışının emilim ve

saçılımında hava molekülleri ile reaksiyona girmemesi, lazerleri bir ışık kaynağı olarak Fiber

Optik Sensör (FOS) sisteminde kullanılmasını ve çok geniş bir yelpazede uygulama alanı

oluşturmasını cazip kılmaktadır. Günümüzde FOSler otomotiv endüstrisinden, yapısal sağlık

denetimine, biyomedikal uygulamalardan, savunma endüstrisine kadar çok geniş yelpazede

uygulama alanı bulmaktadır.

FOSlerin çalışma prensibi, fiber optik devreye giren küçük miktardaki lazer ışını şiddetinin,

uygulanan çözeltinin/ortamın kırıcılık indisine bağlı olarak değişmesi esasına dayanmaktadır.

Laboratuar ortamında üretilen 3.0 cm ile 40.0 cm' ye kadar değişen sensör başlığının, çalışılacak

çözelti ortamına daldırılması sonucu, fiber optik devredeki lazer ışını enerjisinin, sensör başlığı

çözelti ortamına daldırılmadan önceki saçılma oranından farklı olacaktır. Devredeki mevcut lazer

ışınının çok küçük miktarı fotodedektöre gönderilirken, kalan lazer ışını fiber optik devrede

dönmeye devam edecektir. Fotodedektörde toplanan her bir sinyal osiloskop yardımı ile

bilgisayara gönderilerek her bir ortama göre değişen veriler grafik olarak çıktıya dönüşmektedir.

Lazer ışınının fiber optik devrede dönme süresi ise döngü (ringdown) zamanı olarak

adlandırılmaktadır ki FOS sisteminin ayırt edici verisi bu zamandır. Mikron ve hatta nano saniye

mertebesinde olan ringdown zamanı, çalışılacak hastalıkların erken teşhisi için çok önemli

bilgiler sağlamaktadır.

Her ortamın kırıcılık indisi farklıdır. Dolayısı ile kırıcılık indisi ayırt edici bir özellik olduğu için,

FOSlerin ringdown zamanı kırıcılık indisi ile ilişkili olduğundan her ortam için farklı olacaktır.

Örneğin Alzheimer hastası olmayan sağlıklı bir bireyden alınan kan değerlerinin ölçümündeki

ringdown zamanı T1 iken, Alzheimer hastası olan bir bireyin bu değerleri ölçümü ringdown

zamanı T1 değil, farklı bir ringdown zamanı olan T2 olacaktır. Çözeltilerin kırıcılık indisleri farklı

olduğu için ringdown zamanları farklı ölçülecektir. FOSlerin en önemli özelliklerinden olan

yüksek ölçüm duyarlılığı ve hızlı ölçüm özelliği ile sensör çevresindeki ortam değişikliği sonucu

değerlerdeki anlık değişimler anlık kayıt edilebilmektedir. Maliyet açısından uygun olması, ışık

kaynağı dalgalanmalarına duyarsız oluşu, hafifliği, esnekliği, vb. bir çok özellikleri FOSleri çok

cazip kılmaktadır.

FOSlerin biyomedikal uygulamalarda yaygın bir şekilde kullanılması kanser, Alzheimer, şeker

hastalığı, vb. gibi önemli hastalıkların erken teşhisinde bu sensörlere büyük bir potansiyele

kazandırmıştır. Bu proje önerisi özet ifadeyle, yüksek hassasiyete sahip FOSlerin üretilmesi ve

üretilen FOSlerin Alzheimer hastalığının erken teşhisi için kullanılması konularını kapsamaktadır.

Bir beyin hastalığı olan Alzheimer hastalığının çeşitli fiziksel belirtileri mevcuttur. Bunlar

gündelik hayatı etkileyen unutkanlıklar, zamanla ve yerle ilgili kafa karışıklığı, görüntüleri

algılama zorluğu, vb. belirtilerdir. Bu belirtiler ortaya çıktığında Alzheimer hastalığı teşhisi

gecikmiş olabilmektedir. Yoğun araştırmalar göstermiştir ki Fibrinogen (Fbg), beta-amyloid ve

tau proteinleri Alzheimer hastalığı için mümkün biyoişaretler (biyomarkers) olarak düşünülmektedir. Bu proje kapsamında, yapay beyin omurilik sıvısı (BOS) içerisindeki değişik

konsantrasyonlardaki beta-amyloid ve tau biyomarker (veya herhangi biri) oranına göre ölçümler

yapılacak, sensörlerin gerçek zamanlı ve nicelik olarak karşılaştırılabilir verileri almaya imkan

tanıyacak bir fiber optik sensör sistemi kurulacaktır. Beta-amyloid ve/veya tau biyomarkerindan

istenilen sonuçlar elde edilemediği takdirde, yapay kan çözeltisi içerisine değişik oranlarda Fbg

eklenerek, sensörlerin değişen Fbg oranına verdiği tepki ölçümlenerek ve sonuçlar literatüredeki

sonuçlarla kıyaslanarak Alzheimer hastalığı teşhisi ve tanısı için çalışmalar yapılacaktır. Bu

veriler FOSlerin Alzheimer Hastalığı uygulaması için bir ön çalışma için olanağı sağlayacaktır. En

düşük ölçüm limitinin belirlenmesi, Alzheimer hastalığının erken teşhisi için çok büyük bir katkı

sağlayabilecektir. Son olarak Alzheimer hastalığı teşhisinin kan, BOS gibi hiçbir numune alımına

veya canlı üzerinde teste ihtiyaç duymadan idrar testi ile mümkün olup olmayacağı

araştırılacaktır. Yapay üre çözeltisi içerisinde beta-amyloid testi yapılacak, sonuçlar

kıyaslanacaktır.

Bu projenin yürütülmesi başlıca üç aşamadan oluşacaktır. İlk aşamada FOSlerin üretilmesi ve

karakterizasyonu gerçekleştirilecek, gerekli deneysel düzenek ve ekipman oluşturulacaktır. Fiber

optik kablo devreleri ile fiber optik kesici ve birleştirici aletleri kullanılarak FOSler oluşturulacak,

bu sensörler hidroflorik asit çözeltisi içerisinde işlenerek sensör başlıkları üretilecektir. Üretilen

sensör başlıklarının sergiledikleri davranışlar ölçülecek, en ideal sensör elde edilene kadar

işlemler tekrarlanacaktır. İkinci aşamada, üretilen bu FOSlerin öncelikle hava ve saf su

ortamında bir çok kez test edilerek sensörün tekrarlanabilirliği ölçülecek, sonra bu sensörler

beta-amyloid ve tau biyomarkerlari içeren yapay BOS çözeltileri içerisinde, istenilen sonuçlar

elde edilemediği takdirde Fbg biyomarker içeren yapay kan test çözeltilerinde test edilecektir.

Ayrıca, yapay üre çözeltisi içerisinde beta-amyloid ve tau biyomarker testi yapılacak ve sonuçlar

kıyaslanacaktır. Son aşamada ise elde edilen bulgular ve sonuçlar doğrultusunda, pratik ve

endüstriyel uygulamalara yönelik çalışmalar üzerine yoğunlaşılacaktır. Projenin sağlıklı ve etkin

bir biçimde yürütülmesi için, proje yürütücüsünün yanında iki araştırmacı ve bir yüksek lisans

öğrencisinin görevlendirilmesi öngörülmektedir.

Özet olarak, burada öngörülen çalışmalar, dünyada bir çok ülkede halen aktif araştırma konusu

teşkil eden çeşitli hastalıklar için biyomarker ölçümü konusunda yeni bir sayfa açacaktır.

Alzheimer hastalığının insan sağlığına ve bedenine zarar vermeden teşhisinin ve tanısının

yapılmasını öngören yüksek potansiyele sahip bir çalışma olacaktır. Öngörülen sonuçlar elde

edildiğinde uluslararası dergilerde ve konferanslarda yayınlanabilecektir. Beklenen sonuçlar

pratik uygulamalarda da kullanılabilecek, böylelikle hem akademik hem de teknolojik-endüstriyel

alanda önemli katkılar elde edilmiş olacaktır.