Büyükokutan Töret A. (Yürütücü), Koç A., Özdemir T., Söğüt Z., Ülker G.
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2020 - 2022
Ateş ve ateşin yakıldığı yer olan ocak, birçok kültürde olduğu gibi, Türk kültüründe de önemli iki
unsurdur. İnsanın beslenme, ısınma, barınma gibi doğal ihtiyaçlarını gidermek amacıyla ihtiyaç
duyduğu ateş, yakıcı ve yok edici özellikleriyle de insanı korkutup ürküten bir varlıktır. Kendisine
ihtiyaç duyma ve aynı zamanda ihtiyatlı yaklaşma, bu varlığa karşı korkuyla karışık saygıya
neden olmuştur. Bunun yanı sıra ateş, insan hayatında arındırma, şifa verme, güç-kuvvet sağlama,
bereket dağıtma, yardım etme, koruma yönleriyle yer almıştır. Bu özelliklerinden dolayı ateş ve
ateşin yakıldığı yer olan ocak, kutsal bir varlık konumunda olmuş ve etrafında birtakım inanış ve
uygulamalar oluşturularak kült haline gelmiştir. Bu kutsallık, halk hekimliğinde hastalıkları
kendisine özgü yöntemlerle tedavi etme gücünde olduğuna inanılan ve daha ziyade
dinsel-büyüsel yöntemlerle hastalıkları iyileştirmeye çalışan "ocak" ya da "ocaklı" denilen kişilere
de yansımış ve bu kişiler, birer şaman, kam görevi görmüşlerdir. Bunun yanı sıra ocak, çoğu
zaman ateşi de kapsar şekilde kullanılmakla birlikte, aile/soy/ata, ev/yurt gibi başka anlamlar da
üstlenmiştir.
Türk kültüründe ateş ve ocak kültü üzerine yapılan çalışmalar hem sayıca az, hem de büyük
oranda malzeme tespitine yöneliktir. Projenin amacı, Eskişehir halk kültüründe alternatif tıp
olarak değerlendirilen halk hekimliğine bağlı "ocaklar"ı incelemektir. Eskişehir'de halk arasında
halk hekimi vazifesi gören ocaklı kişileri, çeşitli açılardan (ocaklı olmanın yolları, ocakların
hastalık tedavi etmede kullandıkları yöntemler, ocağa müracaat eden kişilerin uymaları gereken
kurallar vb.) tanıtmaktır. Bu noktada çalışma, Eskişehir'de bulunan ocakların tespiti, halk
arasında gelişen inanış, halk hekimliği ve alternatif tıp konularının yanı sıra uygulama eksenli
kültür araştırmalarına da katkı sağlayacaktır. Son zamanlarda kırsal kesimden şehirlere göçlerin
artması, yeni neslin "ocak"ı devam ettirmek istememesi, ağırlıklı olarak modern tıbba yönelme
neticesinde halk hekimliği kültürü hızla yok olmaktadır. Eskişehir'de yaygın olan ocak
uygulamalarının kaybolmadan tespit edilmesi, sözlü ve yazılı kaynaklardan elde edilecek veriler
ışığında tasnif edilip değerlendirilmesi bu açıdan önemlidir.