AKAY C. (Yürütücü), ERSÖZ M. B., MUMCU E., PAT S., AVUKAT E. N.
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2021 - 2022
Tam protezler diş hekimliği pratiğinde sıklıkla uygulanmaktadır. Tam protezlerde kaide plağı ile mukoza arasındaki uyum çeşitli nedenlerle bozulabilir. Bu uyumun bozulması, retansiyon ve stabilitenin azalmasına yol açar. Özellikle çiğneme sırasında oluşan ani darbeler, kemik dokusu ve kaide plağı arasındaki mukozanın sıkışmasına ve ağrı oluşmasına neden olmaktadır. Bu ve benzeri durumlarda ya protez yenilenmekte ya da kaide plağı ile değişen doku konturları arasında ortaya çıkan boşluğa yumuşak astar materyali eklenerek protez dokuya uyumlu hale getirilmektedir.
Yumuşak astarlar ideal uyumu elde etmek, protez kaidesi altındaki travmatize dokuları iyileştirmek ve intraoral-ekstraoral protezlerin retansiyonunu artırmak amacıyla kullanılmaktadır. Yumuşak astar materyalleri zayıf renk stabilitesi, düşük yırtılma direnci, uzun vadede esnekliklerini koruyamama, porozite ve Candida albicans kolonizasyonu gibi dezavantajlara sahiptir. Yumuşak astarların kullanımıyla ilgili temel dezavantaj, özellikle silikon esaslı yumuşak astarlar için, kaide plağına yetersiz adezyondur. Zayıf bağlantı nedeniyle kullanım sırasında meydana gelen ayrılmalar hem fonksiyon hem de hijyen açısından sorunlara yol açabilir.
Bağlantıda meydana gelen bu başarısızlığın polimer yapısına zarar vermeden yüzeylere uygulanacak işlemlerle iyileştirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla yumuşak astar materyali uygulanmadan önce polimer yüzeyini modifiye eden birçok çalışma yapılmıştır. Yapılan çalışmalarda kumlama, lazer uygulaması, kimyasal koterizasyon, döner aletlerle pürüzlendirme ve plazma uygulaması gibi çeşitli yüzey işlemleri uygulanmıştır. Bu çalışmalarda polimerlerin yüzey durumunda, ıslanabilirliğinde ve bağlanma kabiliyetinde önemli değişikliklerin plazma işlemi ile gerçekleştirilebileceği gösterilmiştir.
Diş hekimlerine klinik pratiğinde büyük kolaylık sağlayan bu materyallerin hastaya uzun dönemde faydalı olabilmesi için kaide plağı ile bağlantısının ve mekanik özelliklerinin iyi olması gerekmektedir. Bu nedenle çalışmamızın amacı akrilik rezin ve yumuşak astar materyalleri arasındaki çekme bağlanma dayanımına plazma uygulamasının etkisini incelemektir. Hem kısa süreli (geçici) hem de uzun süreli (daimî) yumuşak astar materyali kullanılacağından yumuşak astar materyallerinin kendi içinde de karşılaştırılması yapılacaktır. Ayrıca termal siklus uygulamasının materyallerin bağlanma dayanımı üzerine etkisi de değerlendirilecektir.