TÜBİTAK Projesi, 2013 - 2015
Ruminant rasyonlarına yağ ilavesinin üreme üzerine olumlu etkilerini bildiren çalışmalarda metabolik ve üreme hormonları ile bazı üreme parametreleri üzerinde durulmuş ancak henüz moleküler seviyede mekanizma tam olarak açıklanamamıştır. Yağ asitlerinin önemli biyolojik fonksiyonları arasında gen ekspresyonunda transkripsiyonel regülatör olarak fonksiyonları tespit edilmiştir. İn vitro ve in vivo çalışmalarda yağların üreme üzerine olumlu etkilerinin rasyonun yağ asidi profillerinden ve bunların dokulara iletilebilirliğinden kaynaklanabileceği belirtilmiştir.
Bu çalışma ile karbonhidrat ağırlıklı beslemenin veya rasyona katılan omega-3 veya omega- 6 yağ asitlerince zengin keten tohumu veya ayçekirdek yağının koyunların endometrium, karaciğer ve yağ dokularında yağ asidi profillerine etkisi belirlendi. Ayrıca, koyun rasyonlarına yağ ilavesinin erken gebelikte uterus endometriumunda bir epigenetik modifikasyonu olan miRNA ekspresyon profiline etkisi ve dolayısıyla gebeliğe bağlı olası gen transkripsiyon mekanizmasının moleküler regülasyonu araştırıldı. Kontrol (KON, n=15), keten tohumu yağı (KET, n=15) veya ayçekirdek yağı (AYÇ, n=7) rasyonları ile 70 gün beslenen koyunların östrusları senkronize edilerek kontrol ve keten yağı gruplarında (n=9) koyunlar gebe bırakıldıktan sonra tüm hayvanlar gebeliğin veya siklusun 13. gününde kesilerek doku örnekleri toplandı. Karaciğer, sırt yağı, endometrium dokuları ve rasyonların yağ asidi profilleri belirlendi. Karaciğer dokusunda çok sayıda, endometrium ve yağ dokularında ise birkaç yağ asidi içeriği rasyona bağlı olarak gruplar arasında farklılık gösterdi. Karaciğer dokusunda omega-3 yağ asitleri toplamı KET grubunda AYÇ grubuna göre daha yüksek bulundu. Endometriumda araştırılan 102 koyun miRNA arasında 2 tanesinin en az bir koyunun endometriumunda ifadesi belirlendi. İstatistiksel analizler neticesinde östrus siklusunun ve gebeliğin 13. gününde endometrium düzeyinde miRNA ekspresyonunda önemli farklılıklar olmadığı tespit edildi.
Proje çıktılarının embriyonik kayıpların azaltılması ile fertilite parametrelerinin iyileştirilmesine yönelik alternatif yöntemlerin geliştirilmesine zemin hazırlanması ve bilimsel literatüre yeni katkılar sağlanması beklenmektedir.