Karaoğlu Ö. (Yürütücü), Ocakoğlu F.
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2020 - 2021
Galatya Volkanik Provensi (GVP), kuzeybatı Anadolu’da yaklaşık 7000 km2
’lik
bir alan kaplayan Türkiye’nin en geniş yayılımlı volkanik merkezlerinden bir tanesidir.
Provensin kuzeyinde Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAFZ), güneyinde ise volkanik
ürünlerle arakatkılı olan karasal sedimanter birimleri içeren volkano-sedimanter
havzalar (Beypazarı, Çayırhan, Ayaş-Güdül-Çeltikçi) bulunmaktadır.Önceki çalışmalara
göre bölgede en az 9 adet volkanik çıkış merkezi bulunmaktadır. Bölge, genel anlamda
çarpışma sonrası gelişen Miyosen volkanizması K/Ar yaşları yardımı ile iki ana faza
ayrılmıştır: (i) Erken Miyosen fazını oluşturan volkanik birimler, yaklaşık 1500 metre
kalınlığında trakiandezit, andezit, trakit-trakidasit, dasit ve riyolitlerden oluşan ortaçasidik bileşimli lav akma çökelleri ile bunlarla ilişkili piroklastikler ve az oranda alkali
bazaltik lav akma çökelleri içerirken; (ii) Geç Miyosen yaşlı volkanik birimler önceki
evreye oranla küçük hacimli alkali bazaltlardan oluşmaktadır. Çarpışma öncesi GVP
volkanizmasının evrimi hakkında ise bölgenin stratigrafik ilişkilerinden yola çıkılarak
Geç Kretase yaşı öne sürülmüştür.
GVP’de, yaygın olarak gözlenen Miyosen volkanizması, yürütülen çalışmalarla
birlikte üç ana evrede tanımlanmaktadır: (i) İlk evre (22,4- 20,8 My), asidik-ortaç lav
akma çökelleri ve bunlarla ilişkili piroklastikleri; (ii) İkinci evre (19,7- 14,5 My)
volkanik çıkış merkezleri (iii) Son evre (10,6- 9,51 My) alkali bazaltik lavlar ve bazaltik
intrüzyonları içermektedir.
GVP’nin kuzeyi (Çerkeş, Kurşunlu) ve kuzeydoğusunda (Kızılcahamam,
Güvem) civarındaki volkanik serilerin oluşumu sırasında meydana gelen süreçleri
anlamak amacıyla yürütülen jeokimyasal çalışmalarda her iki bölgede gözlenen ilk evre
volkaniklerinin genelde subalkali karakterde olduğu, son evre ürünlerin ise bazaltikten
dasite değişen bir bileşim sergilediği tespit edilmiştir. GVP kuzey kesime ait ilk evre
volkanik serilerin oluşumunda fraksiyonel kristallenme sürecinin etkili olduğu,
Kızılcahamam-Güvem bölgesinde fraksiyonel kristallenmenin yanında asimilasyon
süreçlerinin de var olduğu ve bu asimilasyon sürecinin kuzey kesim ilk evresine göre
daha baskın olduğu gözlenmiştir.