ULUSLARARASI COĞRAFYA EĞİTİMİ KONGRESİ III, Sivas, Türkiye, 14 - 17 Ekim 2021, ss.37-38
Erken Çocukluk Dönemindeki Çocukların Doğaya Karşı Tutumlarının Doğa Resimleri Üzerinden Analizi
Leyla Dönmez 1,* & Eyüp Artvinli 1
1 Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi leyladonmezogu@gmail.com
Bu araştırmanın amacı, erken çocukluk döneminde okul öncesi düzeyde eğitim gören çocukların doğaya ve çevreye karşı tutumlarını, hayal ettikleri yaşam alanları için yaptıkları çizimlere dayanarak analiz etmektir. Erken çocukluk, doğa sevgisinin ve doğa bilincinin kazanılacağı çok kritik bir süreçtir. Çocukluğun erken dönemlerinde gelişen bu farkındalık, ekolojik sorumluluğun kazanılabileceği bir süreci de ifade eder. Bu araştırmanın amacı, okul öncesi eğitim almış çocukların doğayı nasıl algıladıklarını ve doğaya karşı tutumlarını, hayal ettikleri yaşam alanları için oluşturdukları doğa resimlerinden yola çıkarak belirlemektir. Çalışmadan elde edilen veriler okul öncesi eğitim kurumlarında okuyan 62 çocuktan toplanmıştır. Çalışmada veri toplamak için çocukların çizdiği doğa resimleri kullanılmıştır. Çocuklar tarafından çizilen görüntüler nitel veri analizi yöntemlerinden içerik analizi kullanılarak analiz edilmiştir. Doğa resimlerine bakıldığında canlı yaşamın sadece bitki ve hayvan topluluklarından oluştuğu görülmüştür. Resim insani unsura rastlanmaması oldukça ilginç bulunmuştur. Bu sonuçlara göre, çocuk için doğa, insanın varolmadığı bir ortam olarak tasvir edilmektedir. Çocuğun doğayla iç içe yaşayarak öğreneceği okul tasarımları geliştirilerek çocuğun birey olarak doğa bilinci arttırılabilir. Oysa çocuk, doğanın bir parçası olduğunun bilincinde, doğanın bir parçası olduğu inancıyla, yaşamını daha sürdürülebilir bir anlayışla severek ve koruyarak gelişim sürecini tamamlayabilir. Doğa eğitimi ile akademik performans (Becker ve dip., bilişsel işlev, beceri geliştirme, fiziksel aktivite, ruh sağlığı, bireysel huzur, sosyal ilişkileri, kişisel özellikleri, şefkat ve benlik saygısı ve çevresel tutum ve davranışları üzerinde olumlu etkilerinin olduğu eğitim ortamlarındaki çalışmalarla desteklenmiştir, 2017; Dillon ve ark., 2006; Fiennes ve diğ., 2015; Hattie ve ark. 1997; Lovell, 2016; Rickinson ve ark., 2004; Waite ve diğ., 2016). Bu çalışma ile doğa eğitiminin çevreye farkındalığı arttırmadaki önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu noktada Coğrafya Eğitimi almak ve getirdiği coğrafi becerileri kazanmak gerekir. Doğayı bilen ve doğayla uyum içinde yaşamanın sırlarını öğrenen bireyler, doğanın öğrenme ortamlarına yansıyabileceği gerçeğini yansıtarak coğrafya eğitiminin desteğiyle nitelikli doğa eğitimini öğrenirler.
Sonuçlar ve öneriler bölümünde de bahsedildiği gibi bu çalışma ile doğanın Coğrafya Eğitimi üzerindeki etkileri yansıtılmaktadır ve Coğrafya eğitimcileri için pratik öneriler geliştirilmektedir. Her ne kadar değinilmiş olsa da, bu çalışmanın amacı, doğal (ve/veya inşa edilmiş) ortamlarda yürütülen coğrafi arazi çalışmalarının ve saha gezilerinin pedagojik rolü ve değeri yansıtılmaktadır. Çok sayıda inceleme ve çalışma bu konuyu uzun uzadıya incelemiştir (Gold ve ark ., 1991; Herrick, 2010; Kent ve diğ. 1997; Nairn, 2005; Orion Ve Hofstein, 1994). Buradaki amaç, çevre psikolojisi literatüründen coğrafyacılara daha az aşina olabilecek doğa-öğrenme ilişkilerine ilişkin bulguları aktararak bu önemli konunun anlaşılmasını sağlamaktır. Bu sebeple bu araştırma literatür ve coğrafya alan eğitimi açısından büyük önem taşımaktadır.
Anahtar Kelimeler: Coğrafya Eğitimi, Doğa Eğitimi, Erken Çocukluk Dönemi Eğitimi, Doğa Resimleri