Bir Kavram Olarak Kanaat


Creative Commons License

Kanyo İ. B., Öztoprak M.

Selçuk 10. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi, Konya, Türkiye, 21 - 23 Haziran 2024, ss.962-970

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Konya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.962-970
  • Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Dünya nimetleri, varlığı ve yokluğuyla belli düşüncelerin oluşmasına veya yok olmasına vesile olmuştur. Nimet, kanaat, israf, tasarruf vs. bu kabildendir. Birey ve toplumların birçok nimete ulaşmasıyla israfın, yaşananlara bir tepki olarak kanaatkârlığın toplumda makes bulduğu görülmektedir. Kişinin elindeki imkânlarla yetinmeyi bilmesi manasına gelen kanaat hem birey hem de toplumların başkasına muhtaç olmamayı yeğlemesi anlamına gelmektedir. Her bir bireyin başkasına muhtaç olmaması, irade ve kararda serbest kalması, hakkı ve hakikati serbestçe savunabilmesiyle önemlidir. Çalışmamızdaki amaç, kanaate, Kuran-ı Kerim, sünnet, Ehl-i Tasavvuf ve kültürümüzde nasıl yer verildiğini tespit etmektir. Kur’an- Kerîm’de, dünya nimetlerinden ihtiyacı oranınca aşırıya kaçmadan istifade edilip ahirete daha fazla ağırlık vererek yaşama ve eldeki nimetleri ahireti kazanmak için vesile kılma tavsiye edilmektedir. Allah Rasûlü’nün sünnetinde, dünya nimetlerine sade bir hayat temelinde değer verilirken, lüks ve şatafata kapılmadan basit bir hayatı yeğleme ve elindeki imkânlarla hayatını idame ettirme önemsenmektedir. O’nun kanaat anlayışı, bir nevi ilahi mesajların somut halini muhtevidir. Ayrıca Hz. Peygamber’in kanaat anlayışı, toplumun ekonomik seviye olarak en alt kesiminin elçide kendisini bulmasına yönelik izleri yansıtır. Bu yön, O’nun kanaat anlayışını tespit açısından calibi dikkattir. Ehl-i Tasavvuf’un kanaat anlayışı, Kur’an ve sünnetten kaynaklı dünyaya mesafe koyma bilgi temelinin daha da geliştirilmesiyle tezahür etmiştir. Zühd anlayışı bu meyandadır. “İlgisiz davranmak”, “rağbet etmemek” anlamlarına gelen zühdü zahitler, dünyadan asgari oranda faydalanmak, oradan alınan güçle ahirete yönelmek manasında anlamışlardır. Anadolu toplumunun Müslüman olduğu düşünüldüğünde kültürümüzdeki kanaat anlayışının büyük oranda belirleyici unsuru din ve tecrübeler olmuştur. Birçok atasözünde kanaatli olanın kazanacağı, olmayanın kaybedeceği anlatılır.