Giriş: Üreme çağındaki kadınlar arasında obezitenin artan yaygınlığı ve buna eşlik eden olası riskler, gebelik ve doğum sonrası dönem boyunca sağlığı geliştirici yaşam tarzı profilleri üzerine yapılan çalışmaları hızlandırmıştır. Bu profilleri infertilite tedavisi gören kadınlar üzerinde değerlendirmeyi amaçlayan çalışmalar çoğunlukla gebe kalma öncesi döneme odaklanmakta ve bu davranışların tedavi sonuçları ve üreme performansı üzerindeki etkilerini incelemektedir. Bu çalışmada, gebe kalma yöntemine göre sağlığı geliştiren yaşam tarzı profillerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark olup olmadığını araştırmak amaçlanmıştır. Yöntemler: Çalışmaya kendiliğinden gebe kalan 89 gebe kadın ve Yardımcı Üreme Teknolojileri uygulandıktan sonra gebe kalan 89 gebe kadın dahil edilmiştir. Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği-II perinatal ve postpartum dönemde iki kez doldurulmuştur. Bulgular: Perinatal dönemde iki grup arasında Fiziksel Aktivite, Stres Yönetimi ve toplam Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği-II puan ortalamalarında anlamlı farklılıklar bulunurken, postpartum dönemde iki grup arasında sadece Kişilerarası İlişkiler ve Stres Yönetimi puan ortalamalarında anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Tüm alt tiplerin puan ortalamalarının (grup 1 için Sağlık Sorumluluğu hariç) ve toplam Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği-II puanının doğum sonrası dönemde anlamlı şekilde azaldığı bulunmuştur. Sonuçlar: Sağlık profesyonelleri, gebe kalmayı planlayan ve doğum yapmak üzere olan tüm kadınları sağlıklı yaşam tarzları ve yaşam kalitesini etkileyen durumlarla başa çıkma stratejileri hakkında bilgilendirmelidir.
Introduction: The increasing prevalence of obesity among women of reproductive age and the accompanying possible risks has expedited studies on health-promoting lifestyle profiles throughout pregnancy and the postpartum period. Studies aiming to evaluate these profiles on women undergoing infertility treatment are mostly focused on the preconception period and examine the effects of these behaviors on treatment outcomes and reproductive performance. This study, the aim was to investigate whether there was a statistically significant difference in the health-promoting lifestyle profiles according to the type of conception method. Methods: 89 pregnant women who had conceived by spontaneous and 89 pregnant women who had conceived after undergoing Assisted Reproductive Technologies (ARTs) were included to the study. The Health Promoting Lifestyle Profiles Scale (HPLP-II) was completed twice in the perinatal and postpartum period. Findings: There were significantly differences at the mean scores of the Physical Activity, Stress Management and the total HPLP- II score between two group at the perinatal period while there were significantly differences only at the mean scores Interpersonal Relationships and Stress Management between two groups at the postpartum period. It was found that the all-subtypes’ mean scores (except Health Responsibility for group 1) and total HPLP- II score were significantly decreased at the postpartum period. Results: Health professionals should inform all women who intend to become pregnant and are about to give birth about healthy lifestyles and strategies for coping with situations that affect quality of life.