Türk Nöroşirürji Derneği 37. Bilimsel Kongresi, Antalya, Türkiye, 18 - 21 Nisan 2024, ss.32-33
GİRİŞ-AMAÇ: Testis tümörlerinde paraneoplastik sendrom
olarak görülen, intrakranial tümörü taklit eden ensefalomiyelit çok nadir
gözlenen ancak ayırıcı tanıda göz önünde tutulması gereken bir ön tanıdır.
GEREÇ-YÖNTEM: Tarafımıza unutkanlık, halsizlik, sol
hemiparezi ile başvuran 38 yaşında erkek hastanın yapılan kontrastlı kranial
manyetik rezonans görüntülemesinde (MRG), sağ frontal lobda, T1 AG hipointens
T2AG hiperintens izlenen, diffüzyon kısıtlamayan, kontrast tutmayan, 60x55 mm
boyutlarında yer kaplayan lezyon tespit edildi. Radyolojik ön tanılarda düşük
derece glial tümör, demiyelinizan hastalık ve vaskülit gibi farklı
etiyolojilerden pek çok hastalık olası olarak değerlendirildi. Hastaya tedavi
düzenlenmesi amacıyla biyopsi planlandı. Hasta cerrahiye alınıp kraniotomi
yapılarak açık biyopsi ile alınan doku örneklerinden intraoperatif frozen
çalışıldı, doku örneklemesinde düşük derece glial tümör olarak patoloji
hekimlerince değerlendirildi. Hastaya tümöral tanıya yönelik tedavi amacıyla
subtotal rezeksiyon yapıldı. Hastanın patoloji inceleme sonucunda ise
inflamatuar süreçler, demiyelinizan hastalıklar, pleomorfik ksantoastrositom,
düşük derece glial tümörler ve reaktif gliozis arasında ayırıcı tanıya
gidilemediği belirlendi. Takibinde yapılan ileri tetkik ve taramalarda hastada
testis malignitesi saptandı. İntrakranial lezyonun testis tümörü tanısı sonrası
paraneoplastik olarak gelişen ensefalomiyelit olduğu belirlendi. Uygun tedavi
sonrası nörolojik semptomlarında regresyon izlendi.
SONUÇ: Testis malignitesine sekonder paraneoplastik sendrom
olarak gelişen demiyelinizan hastalık; reaktif gliozis, düşük dereceli glial
tümör ve vaskülit grubu hastalıklarla karışabilmekte olup kontrast tutmayan yer
kaplayan lezyonla başvuran genç yaş erkek hasta popülasyonunda testis tümör
varlığı ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır, ileri tetkik ile
araştırılmalıdır.