The Use and Effectıveness of Zingiber officinale (Roscoe) (Ginger) in Medical Field


Çatak E., Atalay A.

1th Science and Innovation Congress, Ankara, Türkiye, 20 - 21 Aralık 2020, ss.21-22

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.21-22
  • Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Günümüzde insanların hastalıklarını tedavi etmede, sentetik olarak geliştirilen ilaçlar yaygın bir şekilde kullanılmakla birlikte; tarih boyunca tıbbi bitkiler de bu amaçla, modern tıbba alternatif olarak kullanılagelmişlerdir. Hatta (Kaplan, 2005)’e göre; tıbbi bitkiler giderek artan biçimde; genellikle tek bir etkiye sahip olmaları ve çok sayıda yan etkilerinin olmaları nedenleriyle yapay bileşiklerin yerlerini almaktadırlar. Tıbbi bitkilerin hangi organlarının, ne şekillerde ve oranlarda kullanılacağına dair bilgi birikimleri ve kuşaktan kuşağa aktarılarak edinilen tecrübeler; çağımızda modern tıpa alternatif bir tedavi yolu sunmaktadırlar. Bu bitkilerin, yiyecek, baharat, gıda katkı maddesi gibi pek çok alanlarda kullanılmalarının yanında; bazı hastalıkları tedavi etmede de etkin olduklarının fark edilmelerinden sonra, kullanımları tüm dünyada giderek yaygınlaşmaktadırlar. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nun 91 ülkede tıbbi bitkilerle yapılan çalışmalara istinaden elde ettiği bulgulara göre, tıbbi amaçlı kullanılan bitkilerin 20.000 civarında olduğu belirtilmiştir (Kaplan, 2005). Türkiye için bu sayı yaklaşık 140’tır. Ancak (Baytop, 1999)’a göre bu sayı 500, tüm dünyada ise 100.000 civarlarındadır. Bu bitkilerin en güncel örneklerinden birisi zencefildir. İngiliz botanikçi William Roscoe 4 tarafından 1807 yılında tanımlanmıştır ve Fostor tarafından Zingiber officinale olarak isimlendirilmiştir (Fostor, 2000). Zencefilin özellikle kök ve rizomundan, sahip olduğu yüksek tıbbi değeri ve besinlere kattığı lezzet nedenleriyle, tarih boyunca sıklıkla faydalanılmıştır. (Güceyü ve ark., 2019)’e göre, zencefil eski çağlardan beri yaygın bir coğrafyada, antimikrobiyal etkinliği nedeniyle, bakteri enfeksiyonlarının tedavi edilmelerinde kullanılmıştır. (Grzanna ve ark., 2005) ise, özellikle Çin’de ve Hindistan’da zencefilin mide ağrılarının ve astımın tedavilerinde kullanıldığını belirtmişlerdir. Zencefilin aktif bileşiklere sahip olması ve bu bileşiklerin farklı etkiler göstermeleri nedeniyle; kolik, şişkinlik ve hazımsızlık, ülser, hiperkolesterolemi ve yanık rahatsızlıklarında da kullanılmıştır. Ayrıca depresyon, karaciğer toksisitesi ve iktidarsızlık tedavilerinde kullanıldığına dair belgelere de rastlanmıştır (Jahromi, 2009). Görülen odur ki; hem kullanım sıklığının, hem de üzerinde yapılan bilimsel çalışmaların arttığı zencefil bitkisinin popülaritesi, artmaya ve insanlara faydalar sağlamaya devam edecektir.

Although synthetically developed drugs are widely used to treat people's illnesses today; throughout history, medicinal plants have also been used for this purpose as an alternative to modern medicine. According to Hatta (Kaplan, 2005); medicinal plants increasingly; They often replace artificial compounds because they only have a single effect and have multiple side effects. Knowledge about which organs of medicinal plants, in what ways and proportions to be used, and experiences gained from generation to generation; they offer an alternative treatment to modern medicine in our age. In addition to the use of these plants in many areas such as food, spices, food additives; after realizing that they are also effective in treating some diseases, their use is increasing all over the world. According to the findings obtained by the World Health Organization (WHO) based on the studies conducted with medicinal plants in 91 countries, it has been stated that the plants used for medicinal purposes are around 20,000 3 (Kaplan, 2005). This number is approximately 140 for Turkey. However, according to (Baytop, 1999), this number is around 500, and around 100,000 worldwide. One of the most recent examples of these plants is ginger. It was described by the English botanist William Roscoe in 1807 and was named Zingiber officinale by Fostor (Fostor, 2000). Ginger has been used frequently throughout history, especially from its root and rhizome, due to its high medicinal value and the flavor it adds to foods. According to (Güceyü et al., 2019), ginger has been used in the treatment of bacterial infections in a widespread geography since ancient times due to its antimicrobial activity. On the other hand, (Grzanna et al., 2005), stated that ginger is used in the treatment of stomach aches and asthma, especially in China and India. Because ginger has active compounds and these compounds show different effects; it has also been used in colic, swelling and indigestion, ulcer, hypercholesterolemia and burn ailments. In addition, there are documents showing its use in the treatment of depression, liver toxicity and impotence (Jahromi, 2009). It is seen that; the popularity of the ginger plant, on which both the frequency of use and the scientific studies on it increase, will continue to increase and provide benefits to people.