ABERRAN İLETİLİ SİNUS TAŞİKARDİSİ


Çanakçı M. E., Şevik Ö. E., Mert K. U., Dural M.

5. TATD Kurs Günleri Kongresi, Antalya, Türkiye, 24 - 27 Şubat 2022, ss.136

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.136
  • Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

GİRİŞ: Geniş QRS kompleksli taşikardilerin ayırıcı tanısı Elektrokardiyografi (EKG) yorumlamasında önemli zorluklardan birini oluşturmaktadır. Uzun süredir supraventriküler taşikardilerin aberran iletisi ile ventriküler taşikardi ayırımı için çalışmalar yapılmaktadır. Özellikle stabil hastaların tedavisinin kararlaştırılmasında bu ayrım değer taşımaktadır. Ayrıca unstabil hastalarda da seçilecek elektriksel kardiyoversiyon enerjisi değişmektedir. Bu konuyla ilgili farklı algoritmalar kullanılmaktadır. Ancak yine de kesin tanı elektrofizyoloji laboratuarında konulabilmektedir. Acil servisimize geniş QRS kompleksli taşikardi ile başvuran bir hastada ilk değerlendirmede belirlenemeyen aberran iletili sinus taşikardisini ve tedavide kullanılan adenozin sonrası gelişen atrioventirküler nodal reentran taşikardi (AVNRT) olgusunu sunmayı amaçladık. OLGU: 32 yaşında erkek hasta acil servise 1 saattir süren çarpıntı ve göğüs ağrısı şikayeti ile başvurdu. Göğüs ağrısı batıcı vasıfta olan hastanın vital parametreleri; Arteriyel Kan Basıncı: 133/79 mmHg, nabız: 150 atım/dakika ve oksijen saturasyonu: 100% idi. İskemik göğüs ağrısı, hipotansiyonu ve şok bulguları olmayan hasta stabil olarak değerlendirildi ve 12 derivasyonlu EKG çekildi (Resim 1). İlk olarak genç yaşta, iskemik bulguları olmayan bir hasta olarak değerlendirilen hastada ön planda aberran iletili supraventriküler taşikardi düşünüldü. Kılavuz önerisine göre adenozin 6 mg, 12 mg ve 18 mg puşe dozları sırasıyla yapıldı. Tekrar çekilen EKG’sinde kalp hızının arttığı gözlendi (Resim 2). Hastanın hipotansif olması ve perfüzyon bozukluğu bulgularının gözlenmesi üzerine 50 joule ile elektriksel kardiyoversiyon yapıldı ve kalp hızı normal sınırlara indi (Resim 3). İlk EKG’si tekrar değerlendirilen hastanın özellikle V2-3 derivasyonlarında anterograd p dalgalarıınn olduğu ve sinus taşikardisi olarak yorumlanması gerektiği belirlendi. Kardiyoloji servisine yatırılan hastanın yine benzer yakınmaları olması üzerine elektrofizyolojik çalışma yapıldı ve sinus taşikardisinde de aberran iletinin başladığı gösterildi. Ablasyon işlemi sonrası komplikasyonu olmadan taburcu edildi. SONUÇ: Hastanın çekilen ilk EKG’si yanlış olarak supraventriküler taşikardi olarak değerlendirilmiş ve adenozin sonrası AVNRT gelişmiştir. Adenozinin proaritmik etkisi olduğu bilinse de AVNRT ilişkisi daha önce nadiren gösterilmiştir. Birçok durumda geniş QRS kompleksli taşikardi görüldüğünde ilk akla gelen ventriküler taşikardi ile aberran iletili SVT olmaktadır. Ancak olgumuzda da görüldüğü üzere sinüs taşikardisi de ayırıcı tanıda düşünülmeli ve atriyal aktivite ve atriyoventriküler disosiasyon tüm derivasyonlarda dikkatle aranmalıdır. Anahtar Kelimeler: Aberran ileti, Adenozin, AVNRT, EKG