Din İstismarında Bir Sanat: ‘Kussâs’lık


Creative Commons License

Maraz H.

Sultan İlahiyat Araştırmaları Dergisi, cilt.3, sa.1, ss.17-44, 2025 (Hakemli Dergi)

Özet

Din istismarı, duyguların kontrol edilerek insan aklını makul olandan uzaklaştırma arzusudur. Bir dinin yoğun şekilde duygusallığa maruz kalması ise değerler alanının tahrifine yol açabilir. Bu nedenle din ile istismar, bir dinin ilke ve değerlerini dünyevî çıkarlar uğruna işlevsiz kılmanın gizil isteğidir. Kıssacılık ise olumsuz anlamıyla, bir çıkar elde etmek için kasıtlı olarak kafa karışıklığı yaratıp yalan bilgi yaymaktır. Kıssacıların dünyevî çıkarlar uğruna kitleleri coşkulu vaazlar, yüksek tonda nutuklar, yoğun duygusallık, aldatıcı emin oluş gibi geçişler üzerinden etki altına almaları muhakeme yoksunluğunun temel nedenlerinden biridir. Asılsız rivayetlere, abartılı hikâyelere, kurgusal söylemlere makul ölçülerle karşı koyamayış bir anlamda dinin mitosa dönüşmesidir. Böylece yanlış bilgi, doğru bilgiden daha yaygın ve canlı hale getirilebilir. Bir din kendisini kurgular üzerinden topluma telkin etmeye başladığında değerlerin yozlaşması ve dinin ilke ve değerlerinin işlevsizleşmesi kaçınılmazdır. Bu da bir kıssacının beklentisi ile dinin gerçek ideallerinin örtüşmemesi demektir. Gerçek dinin kendisini pazarlayıp ticarileşmesi mümkün olmadığından rant ve kazanç arzusuyla özdeş hale gelen bir dinî anlayış yok olmakla eşdeğer anlamdadır. Makalede vurgulanmak istenen de dinin kendisine hizmet etmesi için var olduğuna yönelik bir inancın yıkıcı etkisidir. Bu itibarla makalede, dinin istismar edilmesinde hikâyecilerin rolü deskriptif bir yöntemle ele alınacaktır. Makale meseleyi problematik boyutuyla ele aldığından tarihsel sürece ya da ayrıntılı kavram analizlerine yer vermeyecektir. Makale, geçmiş ile günümüz arasında karşılaştırmayı okuyucunun algısına bıraktığından zihnî analiz metnin içerisinden yansıyacaktır.