YENİ TÜRKİYE, cilt.1, sa.117, ss.257-269, 2021 (Hakemli Dergi)
Dünya ekonomisinde yaşanan büyümeye bağlı olarak,
giderek artan enerji talebinin karşılanması ve enerji sürdürülebilirliğinin
sağlanması için enerji arz kaynaklarının çeşitlendirilmesi gerekmektedir. Fosil
yakıtların giderek tükeniyor olması, iklim değişiklikleri ve küresel ısınma,
fosil enerji fiyatlarında görülen dalgalanmalar, ulusların enerjide dışa
bağımlı olmaktan kurtulma ve enerji temin kaynaklarını artırma çabaları
biyoyakıtların önemini giderek artırmıştır. Günümüz teknolojileriyle üretilen
birinci kuşak biyoyakıtlar arasında ağırlıklı olarak biyoetanol yer almaktadır.
Biyoetanolün ülkeler açısından her geçen
gün daha fazla tercih edilmesinin başlıca nedenleri arasında; yerli kaynakların
değerlendirilmesi, atık kontrolünün sağlanması, enerji temin kaynağı
alternatiflerinin çoğaltılması, ihtiyaca göre enerji üretiminin sağlanması, talep
fazlası enerjinin ticaretinin yapılması ve sürdürülebilir yerel kalkınmanın
artırılması yer almaktadır. Bu hedeflere ulaşmak için öncelikle enerji
tarımının desteklenmesi ve yaygınlaştırılması gerekmektedir. AB ve
Türkiye, biyoetanol üretimi açısından uygun iklim koşulları ve tarımsal
altyapıya, tüketim açısından da, önemli bir iç pazar ve ihracat potansiyele
sahiptir.
Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi AB ve Türkiye’de
de biyoetanol üretim zincirinin oluşması ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasına
yönelik olarak, çeşitli teşvik ve destekleme politikaları uygulanmakta ve
çıkarılan kanunlar aracılığı ile çeşitli karışım oranları zorunlu hale
getirilmektedir. Biyoetanol piyasasında yapılan bu teşvikler sonucu; tarım,
sanayi ve ulaştırma sektörlerinde istihdam artmakta, enerjide dışa bağımlılığın
azalmasına bağlı olarak dış ticaret dengesi iyileşmekte, yeni üretim tesisleri
açılması ile yeni vergi kaynakları oluşmakta, çevre dostu üretim olanakları
çoğalmakta ve kullanılmayan tarımsal alanlar üretime yönlendirilerek üretici
gelirleri artmaktadır.
Çalışmanın amacı, biyoetanol üretimi, CO2
emisyonu ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkileri AB ve Türkiye açısından
istatistiksel olarak olarak analiz ederek, AB ve Türkiye’de sürdürülebilir
kalkınma hedefine ulaşmak için alternatif biyoyakıt politika önerileri
geliştirmektir.