Hadis şerhçiliği, rivayetlerin isnad ve metin açısından analiz edilip yorumlandığı bir bilgi birikim sürecidir. Geniş bir dönemi kapsayan; tahkik, tenkit ve ikmal yöntemleriyle yürütülen bu faaliyetler müstakar şerh metinlerinin teşekkülünü sağlamıştır. Bir şerhin sonraki dönem eserlerinin yazımına etkisini belirlerken kullanılabilecek en önemli veri ise atıflardır. Bir eserin alıntılama yoluyla kendisinden söz ettirmesi, onun âlimler tarafından kabul görüldüğünün bir göstergesidir. Kâhire’de yaşamış ve dönemin önemli hadis hafızlarından biri olan Moğultay b. Kılıç’ın (öl. 762/1361) Sahîhu’l-Buhârî şerhi et-Telvîh, hadis şerh literatüründe önemli bir yere sahiptir. Bu çalışma, Hanefî şârihlerce yazılan ilk şerhlerden biri olma özelliğini taşıyan et-Telvîh’in hadis şerh literatüründeki etkisini, esere yapılan atıflar üzerinden incelemeyi amaçlamaktadır. Bu hedefle, öncelikle Moğultay’ın talebesi İbnü’l-Mülakkın’ın (öl. 804/1401), İbn Hacer’in (öl. 852/1449) ve Aynî’nin (öl. 855/1451) Buhârî şerhleri incelenmiştir. İbnü’l-Mülakkın’ın eseri ile müderris-talebe münasebetinin, İbn Hacer’in kitabıyla mezhep farklılığının ve Aynî’nin kaleme almış olduğu çalışması ile aynı mezhebe aidiyetin atıflara nasıl yansıdığı gözlemlenmiştir. Hint alt kıtası dönemi şerhlerinin incelenmesiyle de diğer hadis şerh ekollerine etkisinin boyutu ortaya konmaya çalışılmıştır. İbnü’l-Mülakkın’ın hocasından alıntılarının az olduğu ve onun eserinin adına doğrudan atıf yapmadığı, diğer iki şârihin ise farklı ifadelerle ona çokça iktibaslarda bulundukları görülmüştür. Diğer ekollerde ise Moğultay’ın referanslarına çok az rastlanmıştır. et-Telvîh’e atıfta bulunan şârihler muallak rivayetlerden isnat meselelerine, ravî kimlik bilgisinden tahrîc bilgisine, hadis metninin tespitinden siyer ve bâb başlığına kadar çok farklı konularda göndermelerde bulunmuşlardır. Bu durum Moğultay’ın hadis ilminin neredeyse tüm alanlarıyla ilgili farklı âlimlerden atıf aldığını göstermektedir.
In hadith commentary, narrations are examined and evaluated according to isnad and text as part of a process of knowledge acquisition. Authentic commentary texts have been formed as a result of these extensive and multi-period endeavors that employ the methods of tahqiq, tankît, and ikmâl. The most important data that can be used to determine the impact of a commentary on the writing of later works is citations. When a work is mentioned through citations, it indicates its acceptance by scholars. Al-Talwīh, the commentary on Sahīh al-Bukhārī by Mughaltay ibn Qalij (d. 762/1361), who lived in Cairo and was one of the most important hadīth hafiz of the period, has an important place in the hadīth commentary literature. This study aims to analyze the impact of al-Talwīh, which is one of the first commentaries written by Hanafī commentators, on hadīth commentary literature through the citations to the work. To this end, the commentaries on al-Bukhārī by Mughaltay's student Ibn al-Mulakkin (d. 804/1401), Ibn Hajar (d. 852/1449), and Aynī (d. 855/1451) are analyzed in this study. The citation of Ibn al-Mulakkin's work reflects the relationship between scholar and student, Ibn Hajar's work reflects the difference of sect, and al-ʿAynī's work reflects the belonging to the same sect. By examining the commentaries of the Indian subcontinent period, the extent of its influence on other schools of hadith commentary is going to be revealed. I have s observed that Ibn al-Mulakkin's quotations from his teacher were few and he did not directly refer to the name of his work, while the other two commentators quoted him a lot with different statements. The commentators who referred to al-Talwīh made citatiıons to a wide variety of topics ranging from muallak narrations to isnād issues, from rāwī identity information to tahrīj information, from the determination of the hadīth text to siyar and bâb titles. This shows that Mughaltay received citations from different scholars on almost all fields of hadith.