43. ULUSAL RADYOLOJİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 1 - 06 Kasım 2022, ss.524-526
GİRİŞ VE
AMAÇ
Subklavyen
Çalma Sendromu; subklavyen
veya innominate arterin proksimal oklüzyonu veya darlığına bağlı olarak ortaya
çıkan nadir bir vasküler sendromdur. Üst ekstremite kanlanmasını
kompanse etmek için ipsilateral vertebral arterde retrograd akım meydana gelir.
Genellikle asemptomatik olsa da bazı hastalarda üst ekstremite iskemisi veya
vertebrobaziller yetmezlik ile ortaya çıkabilir1. Bu sunumda baş
dönmesi şikayeti olan bir hasta üzerinden Subklavyen Çalma Sendromu’nun
görüntüleme bulgularını anlatmayı amaçladık.
OLGU
SUNUMU
Uzun
süredir olan baş dönmesi şikayeti olan 75 yaşında erkek hasta, Karotis-Vertebral
Arter Doppler US istemi ile kliniğimize başvurdu. Sağ vertebral arterde; ortak
karotis arter ile aynı yönde, kraniale doğru akımı gösteren renk kodlaması ve
spektral dalga formu izlendi (Resim 1). Sol vertebral arterde ise internal
juguler ven ile aynı yönde, santrale doğru akımı gösteren renk kodlaması ve
spektral dalga formu izlendi (Resim 2). Sol subklavyen arter proksimalini
değerlendirmek amacıyla BT anjiografi tetkiki çalışıldı. Sol subklavyen arterin
proksimalden tıkalı olduğu görüldü (Resim 3 ve 4). Hastaya girişimsel tedavi
planlamak için DSA yapıldı. Sol subklavyen arterin proksimalde güdük şeklinde
sonlandığı görüldü (Resim 5). Sağ vertebral artere verilen opak maddenin, sol
vertebral arter ve sol subklavyen arteri doldurduğu görüldü (Resim 6). Hastaya
bir sonraki işlemde sol subklavyen arterdeki tıkanıklık düzeyinin açılması
planlandı.
TARTIŞMA
Subklavyen
Çalma Sendromu sıklıkla asemptomatiktir. Hastaların %5,3’ünde nörolojik
semptomlar bildirilmiştir2. Sıklıkla ateroskleroza bağlı geliştiği
için erkeklerde 2 kat sık görülür. Direkt arkus aortadan köken alması nedeniyle
artmış türbülan kan akımına bağlı sol subklavyen arterde daha hızlı
ateroskleroz geliştiği için daha çok solda görülür3.
Subklavyen
Çalma Sendromu, Doppler US bulgularına göre 3 dereceye ayrılır4: En
hafif formu gizli çalma (presteal) olup vertebral arterde sistol sırasındaki
antegrad akımda azalma görülür. Spektral Doppler US’de bu azalma sonucunda
oluşan görünüm tavşana benzediği için “bunny waveform” olarak adlandırılır5.
Kısmi çalmada sistol sırasında retrograd akım, diyastol sırasında antegrad akım
görülür. Tam çalmada ise hem sistolde hem diyastolde retrograd akım olur. Bizim
olgumuzda tam çalma ile uyumlu dalga formu mevcuttu.
RDUS’de
anormallik saptanması durumunda subklavyen arterleri değerlendirmek için MRA
veya BTA tetkikleri kullanılır. Endovasküler tedavi planlamak ve uygulamak için
ise DSA kullanılır.
Asemptomatik
hastalar sadece medikal tedavi ile takip edilebilir. Semptomatik hastalara
tedavi amaçlı ve asemtomatik hastalara proflaktik amaçlı cerrahi veya
endovasküler tedavi uygulanabilir6. Balon anjiyoplasti ve stentleme
günümüzde öncelikle tercih edilen girişimsel tedavi yöntemidir7.
Ayırıcı
tanıda öncelikle üst ekstremite periferik arter hastalığı ve posterior
sirkülasyonu etkileyen inme yer alır. RDUS bulguları, difüzyon MR ve BTA/MRA ayırıcı
tanıda yardımcı olur. Senkop öyküsü olan hastalarda aort darlığı gibi kardiyak
patolojiler de akılda bulundurulmalı ve gerekirse hasta ekokardiyografi ile
değerlendirilmelidir8.
SONUÇ
Subklavyen
Çalma Sendromu; ateroskleroza bağlı gelişen, sıklıkla asemptomatik olan ve
tedavi edilebilen benign bir durumdur. Tanı koymada Doppler US incelemenin rolü
büyük olup Doppler bulgularını ve sınıflandırmasını bilmek önemlidir.