Ticaret unvanı, tacirin ticari işlemlerinde kullandığı ve onu diğer tacirlerden ayrıt etmeye yarayan adıdır. Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) ticaret unvanının devrini düzenleyen m. 49/1 hükmü gereğince ticaret unvanı, ait olduğu ticari işletmeden ayrı olarak devredilemez. Buna karşılık Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nda (TİTRK) ticaret unvanının, ticari işletmeden bağımsız olarak rehin edilebileceği kabul edilmiştir (m. 5/1-k). Bir taşınırın rehin işlemine konu olması, rehnin işlevi ve rehinli alacaklıyı koruma amacı dikkate alındığında bağımsız bir biçimde devre elverişli olmasını gerektirir. Çalışmamızda ticaret unvanının işletmeden bağımsız şekilde rehin işlemine konu edilebileceği; ancak rehnin paraya çevrilerek alacaklının alacağına kavuşması söz konusu olduğunda TTK m. 49/1 hükmünün buna engel olacağı sonucuna varılmıştır. Çalışmamızda ayrıca, borcun vadesinde ifa edilmemesi durumunda alacaklının hangi hukuki yollara başvurabileceği ele alınmış; hükmün, kanun koyucunun finansmana erişimi kolaylaştırma amacına ne şekilde hizmet edebileceği yönündeki görüşümüz sunulmuştur.
The trade name is the designation used by a merchant in their business transac- tions, distinguishing them from other merchants. According to Art. 49/1 of the Turkish Commercial Code (TCC), it cannot be transferred separately from the business. However, the Pledge of Movables in Commercial Transactions Code (PMCTC) permits independent pledging of the trade name (Article 5/1-k). For a movable to be subject to a pledge transaction, it must be capable of independent transfer considering the function of the pledge and the protection of the secured creditor. Our study concludes that while the trade name can be pledged indepen- dently, TCC Art. 49/1 prevents its conversion into money to satisfy the creditor's claim. We also discuss legal remedies available to the creditor in case of debt non- performance and offer insights into how this provision may facilitate access to finance.