8TH INTERNATIONAL CONFERENCE ON GLOBAL PRACTICE OF MULTIDISCIPLINARY SCIENTIFIC STUDIES, Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri, 25 - 29 Eylül 2024, ss.748-755, (Tam Metin Bildiri)
Koyunlarda bir batında doğan yavru sayısı ekonomik önemi olan özelliklerden birisidir. Kasaplık kuzu üretimi yapan işletmeler için önemli olan bir batında doğan yavru sayısı diğer ekonomik özellikler gibi poligenik kalıtım izlemekle birlikte bazı majör genler tarafından da etkilenmektedir. Koyunlarda bir batında doğan yavru sayısı ile ilişkili, Bone Morphogenetic Protein (BMPs) ailesi ya da reseptörlerini kodlayan ve 6. kromozom üzerinde bulunan bazı majör genler tanımlanmıştır. BMPR1B geni üzerinde bulunan ve 90 bç’lik delesyon mutasyonu sonucu oluşan genotiplerden (II, ID ve DD) DD genotipi taşıyan hayvanların daha yüksek bir batında doğan yavru sayısına sahip olduğu bilinmektedir. Bu çalışmada Akkaraman ve Anadolu Merinosu koyun ırklarında BMPR1B geni üzerinde bulunan ve 90 bç’lik delesyon mutasyonu sonucu oluşan polimorfizmlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç için 28 baş Akkaraman ve 36 baş Anadolu Merinosu koyundan alınan kanlardan izole edilen DNA’lar, PCR işleminde çoğaltılarak ilgili gen bölgesi için genotipler belirlenmiştir. Yapılan PCR işlemi sonucunda Akkaraman koyun ırkında II, ID ve DD genotip frekansları sırasıyla 0.49, 0.42 ve 0.09 olarak hesaplanırken, Anadolu Merinosu koyun ırkında ise sırasıyla 0.46, 0.44 ve 0.10 olarak hesaplanmıştır. Ki-kare testi sonucunda her iki popülasyonun da BMPR1B geni için Hardy-Weinberg dengesinde olduğu saptanmıştır. Gerçekleştirilen çalışmada elde edilen bulgular koyunlarda daha önce çoklu doğumla ilişkili olduğu gösterilen DD genotipinin Türkiye yerli koyun ırklarından Akkaraman ve Anadolu Merinosu koyun ırklarında değişen frekanslarda olduğunu ve populasyonlarda yeterli genetik varyasyonun olduğunu göstermektedir. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar BMPR1B geni üzerindeki 90 bazlık delesyon mutasyonu sonucu oluşan polimorfizmlerin Akkaraman ve Anadolu Merinosu koyun ırklarında çoklu doğumun artırılması için yapılacak Marker Destekli Seleksiyon (MAS) çalışmalarında kullanılabileceğine işaret etmektedir. Ancak MAS çalışmalarına başlanmadan önce aynı gen bölgesi ile üreme özelliklerine ait fenotipik veriler arasındaki ilişki analizlerinin yapılması daha
faydalı sonuçlar verebilir.