ATEŞLİ SİLAH YARALANMASINA BAĞLI DERİN FEMORAL ARTER PSÖDOANEVRİZMASI VE ARTERİYOVENÖZ FİSTÜL


Topak A., Beyazal M., Gündoğdu H., Sağır L., Er H.

41. ULUSAL RADYOLOJİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 24 Ekim - 01 Kasım 2020, ss.396-399

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.396-399
  • Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş

 

Femoral arter psödoanevrizması ve AV fistüller genellikle iatrojenik olarak ortaya çıkmakta olup penetran travmalar sonrasında da gelişebilir (1,2)

Bu bildiride, 51 yaşında erkek hastada ateşli silah yaralanmasına bağlı gelişen derin femoral arter kaynaklı psödoanevrizma ve AV fistül olgusu sunulmuştur.

 

Olgu Sunumu

 

2 ay önce sağ uyluğundan kurşunlanma öyküsü olan 51 yaşında erkek hasta 2 gündür olan kladikasyo şikayeti ile acil servise başvurdu. Hastanın uyluk lateral kesiminde şişlik tariflemesi üzerine hasta Doppler ultrasonografi istemiyle kliniğimize yönlendirildi. Yapılan Doppler USG’de sağ uyluk orta kesim lateralde içerisinde yin yang akım paterni izlenen 6x4 cm ebatlı kistik lezyon izlendi (Resim 1 ve 2).  Femoral arter bifurkasyosu düzeyinde yapılan spektral doppler incelemede ortak femoral ve yüzeyel femoral arterde trifazik akım paterni izlenirken derin femoral arterde düşük dirençli monofazik akım paterni izlendi (Resim 3 ve 4). Buradan psödoanevrizmanın derin femoral arter dalı ile ilişkili olduğu sonucuna varıldı. Psödoanevrizma ile ilişkili arter dalında düşük dirençli monofazik akım deseni izlenmiş olup bu düzeyden yapılan debi ölçümünde 423 ml/dk kan akımı hesaplandı (Resim 5). Düşük dirençli ve yüksek debili akım kodlanması psödoanevrizmaya eşlik eden AV fistül olduğu şeklinde yorumlandı. Bu bölgeye yönelik yapılan BT anjiografi tetkikinde aynı lokalizasyondaki derin femoral arterden kaynaklanan psödoanevrizma doğrulandı (Resim 6). Sağ yüzeyel ve derin femoral vende arteriyel fazda kontrast doluşu izlenmesi AV fistül olduğunu doğruladı (Resim 7). Girişimsel radyoloji tarafından yapılan arteriyografide uyluk orta-distal kesimde yaklaşık 6 cm çaplı psödoanevrizma ve A-V fistül saptandı (Resim 8). Mikrokateter ve mikrotel ile girilerek psödoanevrizma besleyici arterinin mümkün olan en distal kesimden koil embolizasyonu sağlandı. Alınan kontrol görüntülerde psödoanevrizmada doluş izlenmedi (Resim 9). Ancak Doppler US’de psödoanevrizma lümeninde devam eden yavaş akım izlendiği için psödoanevizmaya US eşliğinde ince iğne ile perkütan girilerek, skopi kontrolü altında glu ile embolizasyon yapıldı (Resim 10). Hastada herhangi bir komplikasyon gelişmedi.

 

Tartışma ve Sonuç

 

Femoral arter psödoanevrizmaları sıklıkla femoral arter kateterizasyonu sonrası görülür; ancak travma, anastomoz kaçağı veya enfeksiyondan kaynaklanabilir (3). Bizim olgumuz travmaya bağlı olup alt ekstremite ateşli silah yaralanmasından kaynaklanmaktadır. Psödoanevrizmaların klinik belirtileri ağrı, şişlik, ekstremite ödemi, pulsatil kitle, palpabl trill ve basıya bağlı nöropatidir (4). Bizim olgumuzda kladikasyo ve şişlik şikayeti vardı. Fizik muayene psödoanevrizmayı ekarte edemez ve ek görüntüleme yöntemleri ile değerlendirilmelidir. Doppler USG, BT anjiyografi veya konvansiyonel anjiyografi kullanılacak görüntüleme yöntemleridir (5). Çapı 3 cm'den küçük psödoanevrizmalar spontan tromboze olabilir. 3 cm'den büyük veya semptomatik psödoanevrizmalar tedavi edilmelidir (6). Psödoanevrizmanın rüptürüne bağlı ani kanama riski göz önüne alındığında, psödoanevrizmanın zamanında tespit edilip tedavi planlanması önemlidir (7).