56. Ulusal Psikiyatri Kongresi, Ankara, Türkiye, 18 - 20 Aralık 2020
Amaç: Cinsel doyum evlilik doyumunu yordamakta, evlilik doyumu da cinsel doyumu yordamaktadır. Çalışmamızda bu ilişkinin cinsel işlev bozukluklarındaki niteliğini kadın ve erkek katılımcılarda değerlendirmek amaçlanmıştır.
Yöntem: ESOGÜ Tıp Fakültesi Cinsel İşlev Bozuklukları kliniğine başvuran,en az birinde cinsel işlev bozukluğu saptanan 65 evli çift çalışmaya dahil edilmiştir. Sosyodemografik ve klinik veri formu, Golombok – Rust Cinsel Doyum Ölçeği, Birtchnell Eş Değerlendirme Ölçeği uygulanmıştır.
Bulgular: Katılımcılar arasında kadınlarda cinsel işlev bozukluğu tanısı alma oranı erkeklere göre daha yüksek saptanmıştır (p<0.001). Kadınlarda 34 katılımcıya (%58.6) vajinismus, 8 katılımcıya (%13.8) istek ve uyarılma bozukluğu, 1 katılımcıya (%1.7) orgazm bozukluğu tanısı; erkeklerde 15 katılımcıya (%25.9 erken boşalma, 6 katılımcıya (%10.3) erektil disfonksiyon, 2 katılımcıya (%3.4) cinsel isteksizlik tanısı konmuştur.Hem kadınlarda hem erkeklerde güvenilebilirlik alt boyutundaki yükselme cinsel yaşam kalitesini ve cinsel doyumu arttırmaktadır. Kopukluk ve kontrolcülük ise iki cinsiyette de Golombok – Rust Cinsel Doyum Ölçeği puanları ile ilişkili bulunmamıştır. Ancak bağımlılık alt boyutu puanlarında yükselme, yani erkeğin kadın eşini bağımlı olarak algılaması daha iyi cinsel yaşam kalitesi ve cinsel doyum ile, ayrıca eşin daha güvenilebilir algılanması ile ilişkili bulunmuştur. Kadınlarda böyle bir bulgu elde edilmemiştir.
Sonuç: Cinsel işlev bozuklukları olan evli çiftlerde cinsel doyum evlilik uyumu ile ilişkili bulunmuştur. Cinsel işlev bozuklukları olan çiftlerde evlilik uyum sorunları, evlilik uyum sorunları olan çiftlerde cinsel sorunlar olup olmadığı incelenmelidir. Cinsellik ve evlilik konularında kültürel faktörlerin dikkate alınması önemlidir.