Türk Manyetik Rezonans Derneği 29. Yıllık Bilimsel Toplantısı, Ankara, Turkey, 1 - 03 May 2025, pp.55-56, (Summary Text)
Amaç: Aşil tendonu (AT) ve plantar fasya (PFa), ayak ve ayak bileği kompleksinin biyomekaniğinde kritik öneme sahip iki ana yapıdır. Bu çalışmanın amacı, plantar fasiiti (PF) olan ve olmayan bireylerde AT parametrelerini karşılaştırarak, AT’nin PF gelişimindeki potansiyel rolünü araştırmaktır. Literatürde, AT ve PFa arasındaki morfolojik ve mekanik ilişkiler incelenmiş olsa da, PF hastalarda AT’deki değişiklikler yeterince aydınlatılmamıştır.
Gereç-Yöntem: Çalışmaya 2014-2024 yılları arasında ayak bileği MRG tetkikinde PF tanısı alan hastalar dahil edildi. Hastalarla benzer yaş ortalamasına sahip, ayaktan geçirilmiş cerrahi öyküsü, PF tanısı olmayan 100 hasta kontrol grubu olarak belirlendi. Her iki grupta sagital planda en kalın olduğu yerden PFa kalınlığı, kalkeneus insersiyo seviyesi 3 cm süperiorunda AT mediolateral (ML) çapı, en kalın yerden AT anteroposterior (AP) çapı, kas-tendon bileşkesinde AT paratenon AP, ML çapı ve alanı ölçüldü (Resim 1-3). Ek olarak tüm hastalar için retrokalkeneal bursit ve tendinit varlığı kaydedildi. Ölçümler her gruptan 20 hasta için başka bir gözlemci tarafından tekrarlandı ve gözlemciler arası uyum değerlendirildi.
Bulgular: PF tanısı olan 108 (79 kadın (K), 29 erkek (E)), kontrol grubu olarak ise 100 (55 K, 45 E) hasta çalışmaya dahil edildi. PF grubunun yaş ortalaması 48,28±11,95 (K 49,43±11,05; E 45,14±13,62), kontrol grubunun 47,46±14,13 (K 49,44±12,47; E 49,44±12,47). Tüm grupta 25 retrokalkaneal bursit, 40 aşil tendiniti tespit edildi. Her iki patoloji PF grubunda daha sıktı (p<0,001). İki cinsiyet ve tüm grupta ve tendinit/bursit olguları hariç grupta sadece PFa kalınlığı açısından fark saptandı (Tablo 1). PF ve kontrol grubu karşılaştırıldığında ise PFa, AT AP çapı, AT ML çapı arasından fark saptandı (Tablo 2). Cinsiyetler için bakıldığında kadınlar için anlamlılık korunurken, erkeklerde AT parametrelerinde anlamlılık yoktu (Tablo 3, 4). Parametreler arasındaki ilişkiye bakıldığında ise kontrol grubunda PFa kalınlığı ile AT AP ve ML çapı arasında zayıf pozitif ilişki saptandı (Tablo 5). Gözlemciler arası aşil AP ve ML çapı için orta (ICC=0,572; 0,657 sırasıyla). Diğer parametreler için ICC 0,824-0,909 arasında olup yüksekti.
Sonuç: AT ve PFa arasında morfolojik ve mekanik bir bağlantı olabileceğini ifade eden çalışmalar mevcuttur (1). Yapılan bir kadavra çalışmasında AT ve PFa’nın kalkaneal insersiyonlarındaki ölçümlerde güçlü morfometrik ilişkiler olduğunu ve bu iki yapı arasında fonksiyonel bir bağlantı olabileceği öne sürülmüştür (2). Aşit tendiniti olan hastalar ile yapılan bir çalışmada PFa kalınlığının tendinit olan hastalarda daha fazla olduğu gösterilmiştir (3). Bu çalışmada da PF hastalarında Aşil kalınlığının daha fazla olduğu ve zayıf da olsa PFa kalınlığı ile pozitif bir ilişkisi olduğu gösterilmiştir. Cinsiyetler arasında bu çalışmada fark saptanmamıştır. Ancak literatürde yapılan çalışmalarda erkeklerde aşil tendon kalınlığının daha fazla olduğunu ifade eden çalışmalar mevcuttur (4,5). Erkek hastaların az sayıda olması sebep olmuş olabilir. Ek olarak bu çalışmada paratenon çapları ve alanı ile PFa arasında bir ilişki saptanmamıştır. Ancak korelasyon olduğunu ifade eden çalışmalar da literatürde mevcuttur. Sonuç olarak bu çalışma, PF hastalarda AT kalınlığının artış göstermesinin bu iki yapı arasındaki potansiyel mekanik bağlantıya işaret ettiğini desteklemekte; tedavi ve rehabilitasyon süreçlerinde her iki yapının bütüncül olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Plantar fasiit, Manyetik Rezonans, Aşil tendonu, kas iskelet radyolojisi