Mekansal Dönüşümün Psikopolitiği: Hamamyolu Çarşısı Örneği, Eskişehir


Öztürk A., Kalkan B., Büyüktaş Ö.

Mekana Dair Psikopolitik Okumalar, Pınar Karababa Demircan,Deniz Ülke Kaynak, Editör, Inkilap Kitabevi, İstanbul, ss.125-157, 2024

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2024
  • Yayınevi: Inkilap Kitabevi
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Sayfa Sayıları: ss.125-157
  • Editörler: Pınar Karababa Demircan,Deniz Ülke Kaynak, Editör
  • Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

 Kentsel mekânlar, sadece fiziksel yapı ile tariflenemeyecek, sosyal boyutu da olan bir olgudur. Zaman içerisinde katmanlaşarak oluşan kentsel mekânlar, geçmiş, bugün ve gelecek arasında ilişki kurmamızı sağlayan en kritik bellek ögeleridir. Kentsel  bellek yardımıyla geçmişle kurulan ilişki, gelecek ile kurulacak ilişki için referans oluşturmaktadır. Kentsel mekânlarda oluşan zamansal katmanların izlerinin takibi, kentin belleğinin nasıl şekillendiğinin anlaşılmasına olanak sağlar. Kentsel bellek öğelerinin korunması tüm bireylerin ait olduğu, yaşadığı çevreyi kolay tanımasına, nerede olduğunun farkına varabilmesine ve kent

içerisinde kolay unutmayacağı referanslar oluşturmasına olanak tanır. Mekân; birey ve kolektif bellek ile beslenir ve bu sayede süreklilik kazanarak geleceğe taşınır. Aldo Rossi’ye göre toplumun

kolektif belleği, kentin kendisidir.2  Diğer bir deyişle kolektif bellek, kenti oluşturan peyzaj, mimari, yer, nesne vb. fragmanların bütünüdür. Kentsel bellek mekânları, kentte meydana gelen

değişim ve dönüşümlerden etkilenmektedir. Bu çalışmada, kentsel belleğin oluşumunda belirleyici rolü olan mekânsal bileşenlerin zaman içerisinde, kentlilerin belleğinde hâlâ yer alıp almadığı

sorusundan hareketle, mekânsal dönüşümler ele alınmıştır. Bu soru içeriğinde, öncelikle her bir kentlinin belleğinde yer etmiş söz konusu mekânsal bileşenlere ve hafızada gizli kalmış yere ait bilgiye ulaşılmaya çalışılmıştır. Bunun için, kentsel mekân ve kent belleği arasındaki ilişkinin önemli bir unsuru olarak kişisel tanıklıklar ve öznelerarası bilgiye ulaşmak üzere, sözlü tarih

yöntemi kullanılmıştır. Seçilen alan üzerinde, kentsel mekânların kentsel bellekteki karşılıkları araştırılmış, kent kimliğinin oluşumunda, kentsel mekân ve kentsel bellek arasındaki ilişkinin önemi tartışılmıştır. Bugün gelinen süreçte, kaybolan kentsel bellek ögeleri ve buna göre beliren yeni mekânlar ile dayatılan kentsel kimlik ögeleri ortaya koyulmaya çalışılmıştır.