OSMANLI DEVLETİ’NİN ADLİ KURUM OLARAK YURT DIŞINDA ŞEHBENDERLİK MAHKEMELERİ KURMASI VE İLGASI: İRAN ÖRNEĞİ (1912-1916)


KILIÇ M.

Tarih İncelemeleri Dergisi, cilt.39, sa.1, ss.241-267, 2024 (ESCI) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 39 Sayı: 1
  • Basım Tarihi: 2024
  • Doi Numarası: 10.18513/egetid.1437214
  • Dergi Adı: Tarih İncelemeleri Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Emerging Sources Citation Index (ESCI), Index Islamicus, MLA - Modern Language Association Database, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.241-267
  • Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Osmanlı Devleti’nde kendi toprakları dışında yargılama yetkisine haiz tek kurumu olan şehbenderlik mahkemeleri, II. Meşrutiyet sonrası gibi geç bir dönemde ortaya çıktı. Bu mahkemeler, Habeşistan’da kurma teşebbüsü bir kenara bırakılacak olursa yalnızca İran’ın Tahran, Tebriz ve Kirmanşah şehirlerinde faaliyet göstermişlerdi. Şehbenderlik mahkemeleri, hukuki olarak 1292 Osmanlı-İran Muahedenamesine dayandırılmaktaydı. Bununla birlikte, İran’da şehbenderlik mahkemelerinin kurulması bu antlaşmadan çeyrek asır sonra Laskaridis Davası’yla gündeme geldi. Kurulacak şehbenderlik mahkemeleri için on maddelik hususi bir nizamname hazırlandı. Bu nizamname şehbenderlik mahkemelerinin yapısına, görevlendirilecek memurlara ve seçilecek azalara ilişkindi. Şehbenderlik mahkemeleri gerek Osmanlı tebaasının kendi aralarındaki gerekse yabancılarla olan davalarıyla ilgilenme açısından konsolos mahkemeleriyle benzer nitelikteydi. Fakat teşkilatlanma biçimi açısından kendine özgüydü. İran’daki şehbenderlik mahkemeleri 1912 yılında faaliyete geçti. Bunun hemen akabinde beklentileri tam olarak karşılayamadıkları için lağvedilmeleri tartışmaları gündeme geldi. Birinci Dünya Savaşı sürecinde önce Tebriz ardından Tahran ve Kirmanşah şehbenderlik mahkemelerinin faaliyetlerine son verildi.
The institution of shahbandar courts, set up as early as the Second Constitutional era, was the only organization empowered with judicial rights abroad. Set aside the attempts to structure the same institution in Abissinia, shahbandar courts have been active only in the Persian cities of Teheran, Tabriz and Kermanshah. Legally the origin of the Shahbandar courts is traced back to the Ottoman Persian Treaty of 1895 (1292, A.H.). Bu it was only after the Laskaridus Case, about a quarter century later, that the establishment of these courts in Persia was materialized. The first step to take in this regard was to draw up a “ten-article” special regulation. This regulation addressed the structure of the court as well as its personnel and the way its members were elected. The shahbander courts resembled the consular courts in respect to the way they dealt with the lawsuits between the Ottoman subject and foreigners and among the Ottoman subjects themselves. But they differed from each other with regard to their inner organizations. The shahbandar courts in Persia were inaugurated in 1912. But soon afterwards, on account of the failure to meet the expectations, they were decided to be dissolved. The courts of Tabriz and Kermanshah were thus abolished During World War I.