Assessing Resident Physicians’ Knowledge and Attitudes on Child Sexual Abuse


eyuboglu d., Altınöz Ş. T., Şehirlioğlu M., Fettahlı C., Bolluk M., Fazailova A., ...More

Osmangazi Tıp Dergisi, vol.47, no.2, pp.193-200, 2025 (Peer-Reviewed Journal) identifier

  • Publication Type: Article / Article
  • Volume: 47 Issue: 2
  • Publication Date: 2025
  • Doi Number: 10.20515/otd.1586328
  • Journal Name: Osmangazi Tıp Dergisi
  • Journal Indexes: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Page Numbers: pp.193-200
  • Eskisehir Osmangazi University Affiliated: Yes

Abstract

This study aims to assess the knowledge and attitudes of resident physicians regarding child sexual abuse. Child sexual abuse is a significant public health issue worldwide, and healthcare professionals often encounter challenges in identifying and managing such cases. A total of 126 resident physicians from both preclinical and clinical branches participated. Data were collected using a two-part questionnaire developed by researchers based on current literature. The first part gathered sociodemographic information, while the second focused on knowledge of sexual abuse, risk factors, and legal responsibilities. Findings revealed that 67.5% of the participants received education on child sexual abuse during medical school, yet only 30.5% considered this training adequate. Participants demonstrated high awareness of explicit indicators of sexual abuse, such as sexualized conversations, voyeurism, and child pornography. However, lower awareness was observed for ambiguous cases, such as consensual interactions with older individuals. Regarding risk factors, most participants identified family socioeconomic status as related to abuse risk, with additional awareness of factors like separation from parents and parental mental health issues. Legal responsibility awareness was high, with 98.4% recognizing the obligation to report suspected abuse, though 7.9% expressed uncertainty about appropriate steps. These findings indicate gaps in knowledge regarding risk factors and judicial reporting processes and suggest that enhancing education in this area to be more comprehensive and practice-oriented could be beneficial. Addressing these gaps in medical education could improve the ability of resident physicians to recognize and manage child sexual abuse cases effectively, ensuring better protection for affected children and fulfilling their legal responsibilities.
Bu çalışma, asistan hekimlerin çocuklarda cinsel istismar konusundaki bilgi ve tutumlarını değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Çocuklarda cinsel istismar, dünya genelinde önemli bir halk sağlığı sorunu olup, sağlık profesyonelleri bu tür vakaları tanımlama ve yönetme konusunda zorluklarla karşılaşmaktadır. Çalışmaya preklinik ve klinik branşlardan toplam 126 asistan hekim katılmıştır. Veriler, mevcut literatüre dayanarak araştırmacılar tarafından geliştirilen iki bölümlü bir anket kullanılarak toplanmıştır. İlk bölüm sosyodemografik bilgileri toplarken, ikinci bölüm cinsel istismar bilgisi, risk faktörleri ve yasal sorumluluklara odaklanmıştır. Bulgular, katılımcıların %67.5’inin tıp fakültesinde çocuklarda cinsel istismar eğitimi aldığını, ancak yalnızca %30.5’inin bu eğitimi yeterli bulduğunu göstermiştir. Katılımcılar, cinsel içerikli konuşma, teşhircilik ve çocuk pornografisi gibi cinsel istismar göstergeleri hakkında yüksek farkındalığa sahipken, yaşça büyük bireylerle rıza temelli ilişkiler gibi daha belirsiz durumlar konusunda düşük farkındalık göstermiştir. Risk faktörleri açısından çoğu katılımcı, ailelerin sosyoekonomik durumunu istismar riski ile ilişkili olarak belirtmiş; ebeveynlerden ayrı yaşama ve ebeveynlerin ruh sağlığı sorunları gibi faktörlerde de farkındalık göstermiştir. Katılımcıların yasal sorumluluk farkındalığı yüksekti; %98.4’ü istismar şüphesini bildirme zorunluluğunu tanıdığını, ancak %7.9’u uygun adımlar konusunda kararsız olduğunu belirtmiştir. Bu bulgular, risk faktörleri ve adli bildirim süreçleri konusundaki bilgi eksikliklerini işaret etmekte ve bu alandaki eğitimin daha kapsamlı ve uygulamaya yönelik olarak geliştirilmesinin faydalı olabileceğini göstermektedir. Tıp eğitimindeki bu tür düzenlemeler, asistan hekimlerin çocuklarda cinsel istismar vakalarını daha etkili bir şekilde tanıma ve yönetme becerilerini destekleyebilir, böylece etkilenen çocukların korunmasına ve yasal sorumlulukların yerine getirilmesine katkı sağlayabilir.