Yaygın Vücut Ağrısı Nedeni Olarak Adrenal Yetmezlik


Erden F. N., Şahin Tekin M., Yıldız P.

25. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi, Antalya, Türkiye, 8 - 12 Kasım 2023, ss.418-419

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.418-419
  • Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Yaygın Vücut Ağrısı Nedeni Olarak Adrenal Yetmezlik

Giriş: Glukokortikoidler, adrenal ve hipofiz bez yetersizliğine bağlı yetmezlik durumlarında, antiinflamatuar ve immünsüpresif etkilerinin olması nedeniyle birçok sistemik hastalıkta sıklıkla kullanılmaktadır. Glukokortikoidlerin uzun süre ve yüksek dozda kullanımı, hipotalamus-hipofiz-adrenal aksı baskılayıp adrenal korteksin atrofiye uğramasına, bazal ve stres durumlarında kortizol salınımında yetersizliğe sebep olabilmektedir. Klinik olarak halsizlik, kilo kaybı, miyalji, artralji, elektrolit imbalansı, gastrointestinal semptomlar, hipotansiyon gibi geniş bir spektrumda ve spesifik olmayan semptomlarla prezente olması nedeniyle tanıda gecikme yaşanabilmektedir.

Olgu: 51 yaşında kadın hasta, başvurusundan 2 ay önce başlayan yaygın vücut ağrısı şikayetiyle iç hastalıkları polikliniğine başvurdu. Hastanın ağrısı özellikle sabah saatlerinde daha çok olmakla beraber gün boyunca devam etmekte, gece uykudan uyandırmakta, sabahları yaklaşık 3-4 dakika süren tutukluluk, hareket ile tutukluluk hissinde azalma tariflemekte idi. İnflamatuar vasıfta ağrı tarif etmesi nedeniyle yapılan romatolojik sistem sorgusunda 2 aydır devam eden ağız kuruluğu, 4 ve 12. haftalarda 2 kez abortus öyküsü dışında patolojik bulgu izlenmedi. Fizik muayenede vitalleri, diğer sistem muayenesi olağan olan hastanın ekstremite ve gövde kısmında dokunmakla yaygın hassasiyet izlendi. Artrit, artralji izlenmedi. Özgeçmişinde 4 yıl önce sarkoidoz tanısı aldığı, nüks nedeniyle 2 yıl önce prednizolon ve azatiopürin başlandığı, 2 ay önce tedavinin tamamlanarak kesildiği öğrenildi. 2 aydır kullandığı herhangi bir ilaç olmadığı, 10 gün önce analjezik kullandığı öğrenildi. Etyolojiye yönelik yapılan tetkiklerinde elektrolit imbalansı saptanmadı. Karaciğer, böbrek fonksiyon testleri, tiroid fonksiyon testleri, tam kan sayımı normal saptandı. Ağrı tarifinin inflamatuar ağrı ile uyumlu olması nedeniyle hastadan istenen akut faz reaktanları, RF, anti-CCP, ANA normal saptandı. Hastanın anamnezi derinleştirildiğinde glukokortikoid tedavisinin kesilmesinden önce şikayeti olmadığı, şikayetlerinin glukokortikoid kesildikten yaklaşık 1 hafta sonra başladığı, metilprednizolonu 3 gün 16 mg/gün, 3 gün 8mg/gün dozunda kullandıktan sonra ilacın kesildiği öğrenildi. Adrenal yetmezlik ön tanısıyla sabah 8’de alınan kortizol:5,09ug/dL, ACTH:52,7pg/mL saptandı. Bazal kortizolü düşük olan hastaya insülin hipoglisemi testi yapıldı. Eş zamanlı bakılan plazma glukoz değeri 27mg/dL iken kortizol 4,74ug/dL ölçüldü. Hastaya adrenal yetmezlik tanısı ile hidrokortizon başlandı. Takiplerinde hastanın şikayetlerinin gerilediği görüldü.

Tartışma: Glukokortikoid tedavisinin kesilmesi sırasında hipotalamus-hipofiz-adrenal aksın baskılandığı eşik süre, doz, kullanılan glukokortikoidin potensi gibi faktörlerden etkilenmektedir. Çeşitli sebeplerle sıkça kullanılan glukokortikoidlerin kesilme sürecinde öncelikle fizyolojik dozlara inilmeli ve hastaların genel sağlık durumu, iyilik hali gözetilmelidir. Klinik iyilik durumuna göre uygun zamanda aksın değerlendirmesi yapılmalıdır. Hastalar olası semptomlar hakkında bilgilendirilmelidir. Biz de bu olgumuzla adrenal yetmezlikle ilişkili olabilecek ancak spesifik olmayan semptomlarla başvuran hastalarda glukortikoid kullanımı, kesilme sürecinin sorgulanması ve adrenal yetmezlik tanısının değerlendirilmesi konusunda klinisyenlerin dikkatini çekmeyi amaçladık.

Anahtar kelimeler: Adrenal yetmezlik, glukokortikoidler, kortikosteroidler, hipotalamus-hipofiz-adrenal aks.