POST-EVAR SEGMENTAL TESTİKÜLER ENFARKT; OLGU SUNUMU / POST-EVAR ACUTE TESTİCULAR INFARCTİON ; CASE REPORT


Beykoz Çetin E., Topak A., Taşçı F., Özdemir O., Zengin E.

41. ULUSAL RADYOLOJİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 24 Ekim - 01 Kasım 2020, ss.356-357

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.356-357
  • Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş ve Amaç:

Endovasküler anevrizma onarımı (EVAR) abdominal aort anevrizmalarının (AAA) tedavisinde en sık kullanılan yaklaşımdır (1). Minimal invaziv teknikle uygulanan EVAR operasyonunda komplikasyon oranı düşüktür ve daha sıklıkla prosedüre sekonder stent komplikasyonları (endoleak,stent oklüzyonu, migrasyonu, geç anevrizma rüptürü vb.) izlenmektedir. İskemik komplikasyonlarda en sık ekstremite iskemisi, daha nadir olarak kolon, spinal kord, mesane iskemileri bildirilmiştir (2). Testis enfarktüsü ise EVAR’ın çok nadir bir komplikasyonudur ve literatürde oldukça az sayıdadır. Akut skrotal ağrı ile presente olur, klinik ve radyolojik açıdan testiküler tümör,testiküler torsiyon, vaskülit tutulumu ile karışabilir. Doğru tanı gereksiz radikal tedavilerin önlenmesi açısından oldukça önemlidir (1.3).


Olgu sunumu:

Ani gelişen sol skrotal ağrı nedeniyle üroloji polikliniğine başvuran 63 yaşında hastada, fizik muaynede sol skrotal şişlik, hassasiyet saptanarak testiküler torsiyon, orşit ön tanıları ile skrotal doppler tetkik istemi yapıldı ve radyoloji kliniğine yönlendirildi. Skrotal doppler incelemesinde sol testis üst orta polde 29x22 mm ebatlarında konturları silik izo-hipoekoik, minimal azalmış vaskülarizasyon saptanan heterojen alan ve hidrosel mevcuttu. Tanımlanan lezyonun fokal orşite, segmental enfarkta,hematoma, testiküler neoplazma, vaskülitik tutuluma ait olabileceği düşünüldü. Hastanın öyküsünde koroner arter hastalığı, bypass greft operasyonu, konjestif kalp yetmezliği, hiperkolesterolemi, hipertansiyon mevcuttu. 1 hafta önce infrarenal abdominal aorta anevrizması nedeniyle EVAR uygulandığı öğrenildi. Klinik ile değerlendirilen hastada ön planda segmental enfarkt ayırıcı tanısı ile kontrastlı skrotal manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve diffüzyon MRG çekildi. MRG tetkikinde ; sol testis üst polünde 26x24 mm boyutlarında T2A incelemelerde heterojen parankime göre hipointens, T1A parankime göre hiperintens, kontrastlı T1A serilerde belirgin çevresel kontrast tutulumu, diffüzyon ağırlıklı serilerde düşük B değerlerinde kanama ile uyumlu hipointens odaklar ve periferal yer yer diffüzyon kısıtlanan odaklar izlenen lezyon saptandı (Resim 1-5). Bulgular segmental testiküler enfarkt ayırıcı tanısını destekledi. Hemorojik transformasyon gösteren testis neoplazm ekartasyonu için, sol skrotal eksplorasyon ve biyopsi yapılan hastada doku tanısı iskemik enfarkt olarak raporlandı.


Tartışma/Sonuç:

Segmental testiküler enfarkt testiküler tümör ve testiküler torsiyon klinik ve radyolojik bulguları ile karışabilen: çok nadir bir patolojidir. Post-EVAR operasyon komplikasyonu olarak ise literatürde oldukça az sayıda vaka bildirilmiştir. Aorta-iliak arter anevrizma tedavilerinde sıklığı artmaktadır. Bu olgu sunumunun bu durumu erken tanımak ve gereksiz radikal tedavileri önlemek açısından özellikle fertil hastaların tedavi yaklaşımına katkı sağlayacağını düşündük.