Akademik Veri Yönetim Sistemi
20. Ulusal Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Damar Cerrahisi Kongresi, Antalya, Türkiye, 10 - 13 Mart 2022, ss.45-46
Çocuklarda sinüs nod disfonksiyonunun klinik özellikleri ve seyri: On yıllık tek merkez deneyimi
Gulhan Tunca Sahin1, Hasan Candas Kafali2, Ayse Sulu3, Fatma Sevinc Sengul2, Sertac Haydin4, Alper Guzeltas2,
Yakup Ergul2
1Sağlık Bilimleri Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma
Hastanesi,Pediyatrik kardiyoloji Kliniği; Sağlık Bilimleri Üniversitesi Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi
Çocuk Kardiyoloji Kliniği
2Sağlık Bilimleri Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma
Hastanesi,Pediyatrik kardiyoloji Kliniği
3Sağlık Bilimleri Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
Pediyatrik kardiyoloji Kliniği; Osmangazi Üniversitesi Pediyatrik kardiyoloji kliniği
4Sağlık Bilimleri Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma
Hastanesi,Pediyatrik Kalp Cerrahisi Kliniği
GİRİŞ: Sinüs nod disfonksiyonu (SND) çoğunlukla sinüs nodunun ve çevresindeki atriyal miyokardın yaşa bağlı
ilerleyici fibrozisi ile ilişkili, sinüs düğümünden uyarı oluşumu ve yayılımında anormalliklere yol açan bir
bozukluktur. Her ne kadar yapısal kalp hastalığı olmayan çocuklarda nadiren bildirilse de özellikle çocuk kalp
cerrahisindeki ilerlemeye bağlı olarak postoperatif dönemde artan sıklıkta görülmektedir.
AMAÇ: Bu çalışmada kliniğimizde sinüs nod disfonksiyonu tanısı ile izlenen çocuk hastaların klinik özellikleri,
seyir ve sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
METHOD: Ocak 2011 ile Kasım 2021 tarihleri arasında üçüncü basamak pediatrik kardiyoloji merkezinde sinüs
nod disfonksiyonu tanısı konulan hastaların verileri retrospektif olarak değerlendirildi.
SONUÇLAR: 51 hasta (34/%66,6 erkek) dahil edildi. Hastaların ortalama yaşı 9,3±6,4 yıl iken ortalama ağırlığı
29,6±19,2 kg idi. Yaşla uygun olmayan bradikardi ve sinüs pauseler en sık görülen ritim bozukluğuyken, senkop
ve baş dönmesi (n:23, %45) en sık başvuru semptomlarıydı. 51 hastanın 40'ında (%78) yapısal kalp hastalığı,
32'sinde (%62) konjenital kalp hastalığı mevcuttu. Komplet yada parsiyel AV septal defekt (n:10), atriyal septal
defekt (n:5) ve büyük arter transpozisyonu (n: 4) en sık görülen konjenital kalp hastalıklarıydı. Yedi hastada ayrıca
sol atriyal izomerizm mevcuttu. Kalan 11 hastada izole sinüs nod disfonksiyonu mevcuttu. Ailesel sinüs nod
disfonksiyonu olan iki kardeşte SCN5A mutasyonu saptandı. Hastaların 29’ unda (%57) geçirilmiş kardiyak
operasyon öyküsü mevcuttu. Sol atrial izomerizm ve kompleks konjenital kalp hastalığı tanılı bir hastada pre
operatif rutin holter değerlendirmesinde tanı konulurken, diğerlerinde (28/29) postoperatif dönemde sinüs nod
disfonksiyonu izlendi. En sık uygulanan cerrahi işlemler fontan ameliyatı (n:6), atriyal septal defektin kapatılması
(n:5), AV septal defektin düzeltilmesi (n:4), Senning ameliyatı (n:3) ve anormal pulmoner venöz bağlantı
anomalisi onarımı (n:2) idi. Yirmi dokuz (%56) hastaya (17'si kalp cerrahisi sonrası) kalp pili implantasyonu
yapıldı. Kalp pili implantasyonu ile önceki operasyon arasında geçen ortalama süre 5,1 yıldı (aralık, 0-18,4 yıl).
Beş hastaya postoperatif ilk 30 gün içinde kalp pili implantasyonu yapıldı. Kalp pili implantasyonu sonrası tüm
hastaların semptomlarının düzeldiği gözlendi. Ortalama 43±33.7 aylık takip süresi içerisinde mortalite görülmedi.
SONUÇ: SND çocuklarda nadir görülmekle birlikte özellikle atriyal doku ile ilgili düzeltici kalp cerrahisi geçiren
hastalarda daha sık görülmektedir. SND postoperatif herhangi bir zamanda ortaya çıkabileceğinden bu hastalar
sürekli kontrol altında tutulmalıdır. Semptomatik olan sinüs nod disfonksiyonu tanılı hastalarda kalıcı pacemaker
implantasyonu güvenli ve etkili bir tedavi yöntemidir.
Anahtar Kelimeler: Sinüs nod disfonksiyonu, çocuk, kalp pili