EKSEN Dokuz Eylül Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi Dergisi, cilt.2, sa.2, ss.1-15, 2021 (Hakemli Dergi)
Çevre ile kurulan ilişki sonucunda elde edilen bilgi ve deneyim, yeniden hatırlanmak üzere bellekte depolanır. Her birey, kendisi için önemli olduğunu düşündüğü olayları ve mekanları bireysel belleğinde saklar. Bir olayın veya bir mekânın kolektif bellekte yer alabilmesi için toplumsal olarak paylaşılması ve çoğunluk tarafından önem arz etmesi gerekir. Kolektif bellek, tarihsel süreç içerisinde meydana gelen toplumsal olayların sonucunda oluşur. İçinde yaşanılan kente özgü olan bütün yapısal bileşenler, kentsel imge olarak kolektif belleği beslemektedir. Kentsel imgeyi oluşturan yapısal bileşenler; binalar, anıtlar, caddeler, parklar vb., tüm bireylerin hafızasında yer edinerek kolektif belleği oluştururlar. Kolektif belleğin izlerini takip edebilmek için çeşitli teknikler kullanılır. Zihin haritası oluşturma, bu tekniklerden biridir. Bireyler, belleklerinde yer alan yapısal bileşenleri, zihin haritası aracılığıyla kâğıda dökebilirler. Bu çalışmada, Türkiye’nin Cumhuriyet sonrası gelişim sürecinde toplumsal olaylara ev sahipliği yapan en önemli kolektif bellek mekânı olarak ‘Kızılay Meydanı’ ele alınmıştır. ‘Kızılay Meydanı’, Ankara’nın sosyo-kültürel ve siyasi gelişim sürecinin en önemli tanıklarındandır. Süreç içerisinde meydanda birçok toplumsal olay gerçekleşmiş, meydan sürekli olarak kentin kolektif hafızasını beslemiştir. Kızılay Meydanı’nı oluşturan kentsel bellek öğeleri ise zamanla değişip dönüşmüştür. Yapılan çalışmada, Kızılay Meydanı’nın kolektif bellekte bıraktığı izler, yaşları, cinsiyetleri ve meslekleri farklı kişilerin, bireysel bellekleri üzerinden, zihin haritası yöntemi ile okunmaya çalışılmıştır. Analiz sonucunda, Kızılay Meydanı’nı oluşturan yapısal bileşenler, bireysel bellek üzerinden saptanmış, çoklukla tekrar eden yapısal bileşenlerin kolektif belleği oluşturduğu görülmüştür. Bu çalışmadan elde edilen bulgular; kentlinin geçmiş bellek öğelerinde var olan Kızılay Parkı ve Kızılay Binası’nın izlerine günümüz bellek okumalarında rastlanmadığını göstermiştir.
The knowledge and experience gained from relationship with physical environments are stored in memory to be remembered. People keep important events and places in their memory. For an event or a place to be kept in collective memory, its importance should be acknowledged by a group of people. Social events in history form collective memory. In addition, all structural components of a city such as buildings, monuments, streets, parks, etc. help to the development of collective memory. Various methods are used to derive information about the indicators of collective memory. Cognitive maps can be considered as one of these methods, through which people draw the structural components of the physical settings on a paper. This study discusses how people define ‘Kızılay Square’, which hosted various social events that took place throughout republic period. ‘Kızılay Square’ is one of the most important witnesses of Ankara's social, cultural and political development. The social events that had occurred in the square help the formation of a city’s collective memory. Yet, the structural components in ‘Kızılay Square’ have changed and transformed over time. This study aims to understand how ‘Kızılay Square’ takes part in collective memory via cognitive mapping method after considering the gender, age, occupation differences of participants. The important structural components of ‘Kızılay Square’ were determined through individual memory. The structural components repeated in induvial memory forms the collective memory. The results of this study showed that the traces of important places such as Kızılay Park and Kızılay Building are not included in participants’ collective memories.