Bu makalede, Dede Korkut Oğuznamelerinin Dresden nüshasında geçen Bamsı Beyrek Boyu’na ait bir soylama ve soylamada problemli olan bazı hususlar, yeni bulunan Bursa yazmasındaki tanıkların yardımıyla ele alınıp değerlendirilmiştir. Dresden nüshasına dayalı daha önceki metin yayımlarında okunuşu ve buna bağlı anlamlandırılışı çözümsüz kalmış ya da ileri sürülen okumaların şüpheli olduğu, buna istinaden yeniden çözümlemek için ayrıca yazıların yazıldığı soylamadaki problemli hususlar, Bursa yazmasında hareke sisteminden dolayı daha açıktır. Bu makalede, Bamsı Beyrek Boyu’ndaki soylamanın Dresden nüshasında geçtiği satırlar verilmiş, önceki çalışmalarda kabul edilen okumalar ve anlamlandırmalara dair literatür değerlendirilmiş, ardından da soylama Bursa yazmasına göre tekrar okunmuştur. Böylece Bamsı Beyrek Boyu’nun Bursa yazmasındaki ilgili soylama, daha önce Dresden nüshası için teklif edilen okuyuşları da düzeltmekte, buna göre Dresden nüshasında nasıl okunması gerektiğini ortaya koymaktadır. Makalede, soylamada geçen sözcükler ve ibareler, tarihsel ve modern Türk yazı dillerindeki tanıklarla söz varlığı açısından ve anlam bilimsel olarak yorumlanmış ve bir sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır.
This article based on a new manuscript found in Bursa, discusses and re-evaluates some problematic aspects of the soylama related to the story of Bamsı Beyrek in the Dede Korkut Oghuznames found in the Dresden manuscript. In previous publications based on the Dresden and Vatican manuscripts, the pronunciation and consequent interpretation remained unresolved, and the readings proposed raised certain issues. The Bursa manuscript due to the diacritic system used shed light on the problematic aspects of the soylama written in these manuscripts. This article discusses the literature on the reading and interpretations of the Dresden copy of the soylama in the story of Bamsı Beyrek to re-read the soylama according to the Bursa manuscript. Thus, the related soylama in the Bursa manuscript of the story of Bamsı Beyrek corrects the readings previously proposed for the Dresden copy and offers a new reading of the Dresden copy. In an attempt to synthesize, words and phrases in the soylama are interpreted in terms of vocabulary and semantics with regard to historical and modern Turkic written languages.