TRAD Türkye-Rusya Araştırmaları Dergsi, cilt.2, sa.3, ss.54-78, 2020 (Hakemli Dergi)
Rus İmparatorluğu’nun Osmanlı Devleti ve Avrupa devletleri ile ilişkilerinde 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) yeni bir dönem olarak ifade edilmektedir. Bu savaşın sonunda Osmanlı Devleti ve Rus İmparatorluğu arasında imzalanan Ayastefanos Antlaşması uluslararası siyasette ciddi sorunlara yol açmıştır. Bu antlaşmanın sonuçlarından biri olan Büyük Bulgaristan’ın varlığı büyük güçlerin kabul edemeyeceği hususlardan biri olmuştur. Ayastefanos ile ortaya çıkan problemlerin görüşüldüğü ve karara bağlandığı Berlin Antlaşması ise hem Bulgarlar hem de Ruslar için büyük bir hayal kırıklığı anlamına gelmekteydi. Çünkü antlaşma ile Büyük Bulgaristan fikri bir hayal haline gelmiştir. Neticede uluslararası siyasette bir Bulgar sorunu ortaya çıkmış ve bu sorun çok geçmeden Şark Meselesinin bir parçası haline gelmiştir. İşte Rus İmparatorluğu’nun İstanbul Büyükelçisi olarak atanan Nelidov için Bulgar Sorunu’nun halledilmesi en başta gelen meselelerden biri idi. 1883 yılından Rusya’nın İstanbul Büyükelçisi görevinden alındığı 1897 yılına kadar meselenin halledilmesi için pek çok çalışma yapmış, projeler hazırlamıştır. Bu doğrultuda Bulgaristan’ın yönetimi için kimi zaman naip atamalarında, kimi zaman da prens seçimlerinde doğrudan müdahil olmaya çalışmıştır. Nelidov’un Bulgaristan sorununda en öncelik verdiği konulardan birisi de güç geçtikte Bulgarlar arasında Rus yönetimine karşı oluşan mesafe idi. Çünkü Ayastefanos ile Ruslar sayesinde Büyük Bulgaristan’ı kurma noktasına gelen Bulgarlar vaktiyle koruyucu gözüyle baktıkları Rusları 1880’li yılların ortalarından itibaren bu konumda görmüyorlardı. Nelidov ise Petersburg’a önerdiği planlarda yapılması gereken en öncelikli işin Bulgaristan’da Rus nüfuzunu yeniden sağlayacak bir idare tesis etmek olduğunu ısrarla vurgulamaktaydı. Bu doğrultuda İstanbul’da pek çok görüşme yapmış ve bir yandan da Osmanlı Devleti’ni Rus İmparatorluğu tarafına çekmek için büyük bir gayret sarf etmiştir. Ancak 1894 yılında Çarlık makamına II. Nikolay’ın geçmesiyle birlikte Rus yönetimi Avrupa’da değişen dengeleri de düşünerek Balkanlar konusunda mevcut durumu korumak yönünde adımlar atmaya başlamıştır. Rus yönetiminin politikasındaki bu değişiklik ise saldırgan bir siyaset takip etme gayretindeki Nelidov’un İstanbul’daki konumunu sarsmış ve nihayet 1897 yılında Nelidov’un yerine daha mutedil politikalar tercih eden Zinovyev atanmıştır. Bu çalışmada Aleksandr İvanoviç Nelidov’un İstanbul Büyükelçisi olarak atanmasından ayrılışına kadar Bulgar sorununda gerçekleştirdiği faaliyetlere yer verilmiştir.