21. yüzyıl uluslararası insan hakları standartları ve koruma sistemleri, aile ve aile hayatına saygı hakkını farklı düzenlemelerle güvence altına alırken, aynı zamanda bu konulara ilişkin kavramsallaştırmalarla hesaplaşmak, bu kavramsallaştırmalardan doğan soruları cevaplamak ve gerektiğinde bunları yeniden ele almak durumundadır. Bu çalışma, öncelikle doğası gereği evrensellik arayışında olan insan hakları alanında, aile ve aile yaşamı fenomenlerinin hukuki kavramsallaştırmasına ilişkin verilen yanıtları incelemeye odaklanmaktadır. Bu doğrultuda, evrensel ve bölgesel insan hakları standartlarının aile ve yaşamı kavramını nasıl ele aldığı ve tanım ve güvencelerinin kapsamını, güncel sosyolojik değişikliklere nasıl uyarlandığını değerlendirerek başlamaktadır. Çalışmanın ikinci bölümü ise bu kavramların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadı yoluyla yorumlanmasını, belirli unsurların varlığı altında değerlendirmektedir. Bu değerlendirme özellikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin özel hayata ve aile hayatına saygıyı düzenleyen 8. maddesine ve daha az ölçüde evliliğe ilişkin 12. maddesine odaklanmaktadır. Bu bağlamda çalışma, Mahkeme’nin de facto bir aile tanımı ve aile yaşamı varlığına hangi durumlarda başvurduğunu, aile kurma ve aile yaşamını belirlemede ne ölçüde genetik faktöre ne ölçüde kişilerin isteklerine dayandığını ve son olarak aile kavramının dar ve geniş biçimde yorumlanmasının farklı gruplar bakımından doğurduğu sonuçların neler olduğunu konu edinecektir.
While 21st-century international human rights standards and protection systems guarantee the right to respect for family and family life through different regulations, they also have to come to terms with the conceptualizations of these issues, answer the questions arising from these conceptualizations, and, when necessary, reconsider them. This study primarily focuses on analysing the responses to the legal conceptualization of the phenomena of family and family life in the field of human rights, which by its very nature seeks universality. To this end, the study begins by assessing how universal and regional human rights standards address the concept of family and family life and how the scope of their definitions and guarantees has been adapted to current social changes. The second part of the study evaluates the interpretation of these concepts through the case-law of the European Court of Human Rights under the presence of certain elements. This assessment focuses in particular on Article 8 of the European Convention on Human Rights on respect for private and family life and, to a lesser extent, Article 12 on marriage. In this context, the study will examine in which cases the Court has resorted to the existence of de facto definition of family and family life, the extent to which it has relied on genetic factors and the extent to which it has relied on the wishes of individuals in determining family formation and family life, and finally, the consequences of the narrow and broad interpretation of the concept of family for different groups.