20. Ulusal Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Damar Cerrahisi Kongresi, Antalya, Türkiye, 10 - 13 Mart 2022, ss.36-39
Sık ventriküler erken vuruları olan çocuk hastalarda sol ventrikül fonksiyonları ve ilişkili faktörler
Hilmi Onur Kabukçu, Pelin Köşger, Ayşe Sülü, Hikmet Kıztanır, Ahmet Sarı, Birsen Uçar
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı, Eskişehir
GİRİŞ-AMAÇ: Çocuklarda görülen ventriküler erken vurular (VEV) sıklıkla asemptomatiktir. Ancak sık
tekrarlayan VEV durumunda semptomatik olabilir. Sık tekrarlayan VEV’ler çarpıntı, dispne, başdönmesi,
presenkop, senkop ve egzersiz kapasitesinde azalma gibi semptomlara neden olabilir. Sık tekralayan VEV, saatte
10 ila 30 arası VEV olması veya 24 saatte 500’den fazla VEV olması olarak tanımlanır. Ventriküler erken vuruların
sol ventriküler dilatasyonu ve disfonksiyonuna, diastolik disfonksiyon ile karakterize kardiyomiyopatiye yol
açabildiği gösterilmiştir. VEV ilişkili kardiyomiyopati; efektif ablasyon sonrasında sol ventrikül ejeksiyon
fraksiyonu (LVEF) değerinde > %10 artış olması ya da LVEF’nin %50’nin üzerine çıkması olarak
tanımlanmaktadır. Çalışmamızda VEV sıklığı > %5 olan çocuk hastalarda, sol ventrikül fonksiyonlarını
konvasiyonel ve ileri ekokardiyografik ölçümlerle değerlendirmeyi, günlük VEV yükü, VEV morfolojisi,
“coupling interval” zamanı, QRS süresi ve efor testi yanıtı ile sol ventrikül fonksiyonları arasında ilişki olup
olmadığını araştırmayı amaçlanmıştır.
YÖNTEM: Bu çalışmaya Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Çocuk Kardiyoloji Polikliniği’ne
başvuran, ritim Holter sonucunda %5’den fazla VEV sıklığına sahip olan, beraberinde kronik hastalık öyküsü
olmayan, 5-18 yaş arası 23 hasta çocuk ve 33 sağlıklı çocuk dahil edildi. Olguların yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı,
vücut kitle indeksi, kan basıncı, başvuru semptomu, hemoglobin değeri, tiroid hormon testleri ve aile öyküsü olup
olmadığı verileri toplandı. Elektrokardiyografi, efor testi, 2D, M-mode, doku Doppler (TDI) ve speckle tracking
strain ekorkardiyografi(STE) verileri incelendi. Hastalar VEV sıklıklarına göre %5-10 VEV (n = 17) ve > %10’dan
fazla (n = 6) olarak iki gruba ayrıldı. Veriler hem hasta ile kontrol grubu arasında ve hem subgruplar arasında
karşılaştırıldı.
BULGULAR: Demogrofik özellikler, elektrokardiyografi, efor testi ve ritim Holter verilerinde gruplar arasında
fark saptanmadı (p > 0,05). sol ventrikül diyastol sonu çapı, izovolemik gevşeme zamanı, miyokardiyal performans
indeksi ve sağ ventrikül diyastol sonu çapı hasta grubunda kontrol grubuna göre daha yüksek saptandı (sırasıyla p
= 0,038, p < 0,001, p = 0,009, p = 0,001). Longitunidal bazal anterolateral, bazal inferolateral, bazal anterior, iki
odacıklı total strain ile total global strain süresi hasta grubunda kontrol grubuna göre düşük saptandı (sırasıyla p =
0,002, p = 0,002, p = 0,003, p = 0,030, p = 0,025). Sirkumfleks bazal anteroseptal, bazal anterior, bazal
inferolateral, midline anteroseptal, bazal total, midline total ve global total strain eğrilerinde hasta grubunda kontrol
grubuna göre daha düşük saptandı (sırayla p = 0,003, p = 0,003, p = 0,026, p = 0,003, p = 0,006, p = 0,022, p =
0,017).
SONUÇ: Sonuç olarak, LVEF’nin normal olduğu sık VEV’li çocuk hastalarda biventriküler dilatasyon ve doku
Doppler inceleme saptanabilen diyastolik faz ön planda olmak üzere global miyokardiyal fonksiyonlarda
etkilenme olabilir. Bu hastalarda STE ile sol ventrikül sistolik fonksiyonlarındaki subklinik etkilenme saptanabilir.
Anahtar Kelimeler: Ventriküler erken vuru, kardiyomiyopati, STE, TDI