Fasiküloventriküler Fiberlerin Elektrofizyolojik ve Elektrokardiyografik Özellikleri: Tek Merkez 8 Yıllık Deneyim


Sülü A., Kafalı H. C., Tunca Şahin G., Ergül Y.

20. Ulusal Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Damar Cerrahisi Kongresi, Antalya, Türkiye, 10 - 13 Mart 2022, ss.134-135

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.134-135
  • Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Fasiküloventriküler Fiberlerin Elektrofizyolojik ve Elektrokardiyografik Özellikleri: Tek Merkez 8 Yıllık

Deneyim

Ayşe Sülü1, Hasan Candaş Kafalı2, Gülhan Tunca Şahin3, Yakup Ergül2

1TC. SBÜ. İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk

Kardiyoloji, İstanbul; Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesi, Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı,

Eskişehir

2TC. SBÜ. İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk

Kardiyoloji, İstanbul

3TC. SBÜ. İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk

Kardiyoloji, İstanbul; İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Çocuk Kardiyoloji, İstanbul

AMAÇ: Fasiküloventriküler fiber (FVF) taşiaritmi nedeni olmayan kent fiberler ile ayırımı önemli olan nadir

görülen ventriküler preeksitasyon nedenidir. Wolf Parkinson White (WPW) ve FVF ayrımında adenozin ve bazı

elektrokardiyografi özellikleri önemli olsa da elektrofizyolojik çalışma (EPÇ) yapılmadan net ayrım her zaman

mümkün olmayabilir. Biz bu çalışmada fasiküloventriküler fiber tespit edilen çocuk hastalarımızın klinik ve

elektrofizyolojik özelliklerini sunmayı amaçladık.

HASTALAR VE METOD: Ekim 2013- Eylül 2021 tarihleri arasında kliniğimizde ventriküler preeksitasyon

nedeni ile elektrofizyolojik çalışma yapılan 565 hastadan fasiküloventriküler fiber tespit edilen 27 (% 4,7) hasta

çalışmaya alındı. Hastaların ortalama yaşı 11,47±4,25 yıl idi. Başvuru nedenleri %70,4’ü çarpıntı ve senkop gibi

semptomlar ile başvurdu. İki hastada hipertrofik kardiyomiyopati, 1 hastada ccTGA mevcuttu. Elektrofizyolojik

çalışmada 9 (%33) hastada ek manifest WPW (3 hasta yüksek riskli, 6 hastada supraventriküler taşikardi

mevcuttu), 1 hastada fokal atrial taşikardi ve 1 hastada atrioventriküler nodal reentran taşikardi saptandı. Yüzey

elektrokardiyografide ilk 40 ms de delta dalga amplitüdü ek aksesuar yolak tespit edilen 9 hastada 2,56±1,38(1-

5,5)mm iken FVF grubunda 1,64± 0,67(0,5-3) mm bulundu. İzole FVF olan hiçbir hastada delta amplitüdü >

3,5mm saptanmadı. İlginç olarak ilave aksesuar yol tespit edilip ablasyon yapılan 9 hastanın 7’sinde de (%78)

delta amplitüdü <3,5mm idi. Hastaların 19’u (%59,3) adenozin yanıtlı (18 ' izole FVF, 1 ‘i manifest aksesuar

yolak+ FVF) adenozine yanıtlı idi. Diğer manifest aksesuar yolak ve FVF olan 8 hastanın hiçbirinde işlem öncesi

adenozin ile asistoli yanıtı yoktu ve hepsinde adenozin ile QRS genişledi.

SONUÇ: Fasiküloventriküler fiberler kendileri taşiaritmi nedeni olmasa da EPÇ'da bu vakalara eşlik eden

aksesuar yolak ve diğer taşiaritmi substrat sıklığı oldukça fazla (yaklaşık%40) görülmektedir. Ablasyon yapılan

hastaların delta dalgası özellikleri FVF hastalarına oldukça benzerdir. İzole FVF hastaların hepsi adenozin yanıtlı

iken ilave manifest WPW olanların çoğu yanıtsızdı. Bu nedenle yüzey EKG özellikleri ile FVF düşünülen

hastalarda EPÇ yapılması ek taşiaritmilerin ve riskli aksesuar yolakların tespiti için önemli gibi görünmektedir.

Anahtar Kelimeler: Fasikülo Ventriküler Fiber, Elektrofizyolojik Çalışma, Wolf- Parkinson- White,

Fasciculoventricular fiber,Kateter ablasyon