4. Uluslararası Sosyal Bilimler ve İnovasyon Kongresi, Ankara, Türkiye, 21 - 22 Şubat 2022, cilt.1, ss.61-62
Tüm dünyada hükümetler yönettikleri toplumlar için daha iyi bir yaşam sunmayı ve toplumun refahını
artırmayı amaçlamaktadır. Bunun yolu tam istihdam, fiyat istikrarı, ekonomik büyüme, gelir dağılımında
eşitlik, ödemeler dengesi gibi konularda başarılı politikalar izlemekten geçmektedir. Bununla birlikte tüm
organizasyonlarda olduğu gibi hükümetler de ellerindeki gücü korumayı ve hayatta kalmayı da öncelikli
olarak hedeflemektedir. İki düşünceyi bir arada ele aldığımızda yönetimler izleyecekleri politikalarda
toplumun yaşam memnuniyetini artıracak hedeflere öncelik vermektedir. Bu noktada toplumun yaşam
memnuniyetine en çok etki eden alanların belirlenmesi büyük önem arz etmektedir ve bu konu her geçen gün
bilim insanları tarafından daha fazla ilgi çekmektedir. Yaşam memnuniyeti konusunda ilk çalışmalar gelirin
artırılmasıyla yaşam memnuniyetinin artacağını savunsa da Easterlin (1974) çalışmasında GSYH’nın yaşam
memnuniyeti üzerine bir noktadan sonra anlamlı bir etki etmediğini savunmuştur. Literatüre Easterlin
Paradoksu olarak yerleşen bu düşünce üzerine olumlu ve olumsuz çok sayıda çalışma yapılmış, ayrıca yaşam
memnuniyetine gelirin etkisiyle birlikte, gelir artışının hangi durumlarda olumlu etkileri olduğu halen
araştırılmaya devam etmektedir. Bu çalışmalarda genel olarak ülke toplulukları ele alınarak panel veri
analizleri yapılmaktadır. Bu kapsamda ekonomik göstergelerin yaşam memnuniyetine etkilerini kapsayan ve
panel veri analizini kullanan literatürdeki çalışmalar incelenmiştir.