Narratives of Securitization: Media Portrayals of Refugees in Türkiye During Election Periods


ÇETİN C., GÜRELLİ M.

İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, no.68, pp.70-89, 2024 (Peer-Reviewed Journal) identifier

Abstract

This study investigates the portrayal of Syrian refugees in theTurkish media within the theoretical framework of securitization, focusing on the context of seven electoral periods between 2014 and 2023. Employing thematic analysis as its methodological approach, the research meticulously examines a dataset comprising 12,794 newspaper articles to explore how the narratives surrounding Syrian refugees have been shaped and influenced by the political climate of elections in Türkiye. The analysis aims to uncover the extent to which Syrian refugees are securitized in media discourse, identifying variations in the intensity and nature of coverage across different types of elections and among various media outlets, including both state-run and private newspapers. The findings reveal that 21% of the media coverage categorizes Syrian refugees under criminal themes, with a significant emphasis on "smuggling" and "caught" sub-themes. This securitization of refugees varies significantly during electoral periods, suggesting a strategic use of media narratives to influence public opinion and potentially affect electoral outcomes. The study highlights a dynamic interplay between media representations of refugees and the electoral cycle, with private media (Habertürk & Hürriyet) outlets showing a more pronounced fluctuation in coverage compared to state-run media (TRT). This research contributes to the discourse on the media securitization of refugees by providing empirical insights into the politicization of refugee issues during critical political junctures. It underscores the pivotal role of the media in shaping societal perceptions and dialogues about refugees, thereby informing both public discourse and policymaking. The findings of this study highlight the need for a critical examination of the social and political implications of media practices. Additionally, they argue for a journalistic approach that accurately reflects the complexity of the refugee experiences and operates with a sense of responsibility.
Bu çalışma, güvenlikleştirme teorik çerçevesi içinde Suriyeli mültecilerin Türk medyasındaki portresini incelemekte olup, 2014 ile 2023 arasındaki yedi seçim döneminin bağlamına odaklanmaktadır. Yöntem olarak tematik analiz kullanılarak yapılan araştırma, 12,794 gazete makalesinden oluşan bir veri setini titizlikle inceleyerek Suriyeli mültecilere ilişkin hikayelerin Türkiye'deki siyasi iklim tarafından nasıl şekillendirildiğini ve etkilendiğini keşfetmeyi amaçlamaktadır. Analiz, Suriyeli mültecilerin medya söyleminde ne ölçüde sekuritize edildiğini ortaya çıkarmayı hedeflerken, farklı seçim türleri ve farklı medya kuruluşları arasında kapsamın yoğunluğunda ve doğasındaki farklılıkları belirlemeyi amaçlamaktadır. Bulgular, medya kapsamının %21'inin Suriyeli mültecileri suç teması altında kategorize ettiğini, "kaçakçılık" ve "yakalandı" alt temaları üzerinde önemli bir vurgu yaptığını ortaya koymaktadır. Mültecilerin güvenlikleştirilmesi seçim dönemlerinde önemli ölçüde değişmektedir ve bu da medya hikayelerinin kamuoyunu etkilemek ve muhtemelen seçim sonuçlarını etkilemek için stratejik bir şekilde kullanıldığını öne sürmektedir. Çalışma, medya (Haberturk & Hurriyet) kuruluşlarının, devlet tarafından işletilen medya (TRT) kuruluşlarına kıyasla kapsamda daha belirgin bir dalgalanma gösterdiği bir etkileşim göstermektedir. Bu araştırma, kritik siyasi dönemlerde mülteci konularının siyasallaştırılmasıyla ilgili deneysel bir bakış açısı sunarak, mültecilerin medya güvenlikleştirmesi konusundaki tartışmaya katkıda bulunmaktadır. Toplumsal algılar ve mülteciler hakkındaki diyalogları şekillendirmede medyanın temel rolünü vurgulayarak, hem kamuoyu tartışmalarını hem de politika yapımını bilgilendirmeyi amaçlamaktadır. Çalışmanın bulguları, medya uygulamalarının ve daha geniş toplumsal ve siyasi etkilerinin eleştirel bir şekilde incelenmesi gerekliliğini vurgulayarak, mülteci deneyimlerinin karmaşıklıklarını doğru bir şekilde yansıtan sorumlu gazeteciliği savunmaktadır.