Maden yataklarının kaynak ve rezervleri ile kalitesinin belirlenmesi için, maden yatağı hakkında yeterli bilgilerin elde edilmesi gerekmektedir. Bundan dolayı, kaynak ve rezervler bu bilgilerin nitelik ve niceliklerinin yeterliliği ölçüsünde belirlenmekte ve sınıflandırılmaktadır. Bir maden sahasında yapılan arama ve ilgili değerlendirme çalışmaları sonucunda yatağın hacmi ve tonajının yanı sıra fiziksel, jeokimyasal, jeolojik, mineralojik ve yapısal özellikleri de belirlenmektedir. Bu çalışmalar yardımıyla yatakta gerçekleştirilen proje faaliyetinin teknolojik, ekonomik, hukuki, çevresel ve sosyal boyutlarını ortaya çıkarmak için yapılan tüm çalışmaların bileşimi, o yatağın kaynağının/rezervinin belirlenmesine esas teşkil etmektedir. Madencilik, doğası gereği büyük riskler taşıyan, yatırım maliyetlerinin yüksek olduğu ve yatırımın geri dönüşünün uzun zaman aldığı bir sektördür. Öte yandan madencilik sektöründe getiri oldukça yüksektir. Arama faaliyetleri sonucunda keşfedilen madenin miktar ve kalitesinin tahmin edilmesindeki zorluklar, risklerin ana nedenidir. Bu risklerin azaltılması için arama dönemi ve sonrasında bilimsel, teknolojik ve çok disiplinli çalışmalar büyük önem taşımakta olup, uluslararası standartlara uygun numune analizlerinin akredite laboratuvarlarda yapılması ve yetkin kişiler tarafından raporlanması gerekmektedir. Bu sayede çalışmalar açık, şeffaf ve güvenilir olacak, mühendisler, yatırımcılar, finans kuruluşları gibi konu ile ilgili kişilerin fikir birliğine varması sağlanacaktır. Bu çalışmada, Ankara ili Beypazarı ilçesi sınırları içerisinde yer alan Çayırhan B linyit sahasının UMREK (Ulusal Maden Kaynak Rezerv Raporlama Komisyonu) Kodu’na göre rezerv miktarının kestirimi amaçlanmıştır. Rezerv kestirim çalışması, sahada daha önce MTA ve Palaris firması tarafından yapılan kaynak kestirim raporu doğrultusundaki çalışmanın devamı niteliğindedir.
To determine the resources, reserves, and quality of mineral deposits, sufficient information about the mineral deposit must be obtained. Therefore, resources and reserves are determined and classified according to the adequacy of the quality and quantity of this information. Because of the exploration and related evaluation studies carried out in a mining area, not only the volume and tonnage of the deposit but also its physical, geochemical, geological, mineralogical, and structural properties are determined. With the help of these studies, the composition of all studies carried out to reveal the technological, economic, legal, environmental, and social dimensions of the project activity carried out on the deposit is the basis for determining the resource/reserve of that deposit. Mining is a sector that inherently carries great risks, has high investment costs, and takes a long time to return on investment. On the other hand, the return is quite high in the mining sector. The difficulties in estimating the quantity and quality of the mineral discovered because of exploration activities are the main reasons for the risks. To reduce these risks, scientific, technological, and multidisciplinary studies during and after the exploration period are of great importance, and sample analyses by international standards should be carried out in accredited laboratories and reported by qualified persons. In this way, the studies will be open, transparent, and reliable, and a consensus of people related to the subject such as engineers, investors, and financial institutions will be achieved.In this study, it is aimed to estimate the reserve amount of Çayırhan B lignite field located within the borders of Ankara province Beypazarı district according to the UMREK (National Resources and Reserves Reporting Committee) Code. The reserve estimation study is a continuation of the study in line with the resource estimation report previously carried out by MTA and Palaris in this field.