Research Information System
III. Uluslararası Sağlık ve İklim Değişikliği Kongresi, Ankara, Turkey, 17 - 19 April 2025, pp.40-41, (Summary Text)
ntroduction: Climate change refers to alterations in the state of the climate resulting from human activities, directly or indirectly changing the global atmospheric composition, in addition to natural climate variability observed over comparable time periods (Intergovernmental Panel on Climate Change, 1990). Climate change can lead to physical health problems in individuals, as well as psychological disorders such as sadness, stress, and anxiety (Pihkala, 2020). Additionally, environmentally conscious and positive sustainable consumption behaviors have been reported to mitigate the negative environmental impacts of climate change and reduce individuals’ climate change anxiety (Ojala, Cunsolo, Ogunbode & Middleton, 2021). Municipal employees play a leading role in combating and adapting to climate change, particularly in cities that are highrisk areas due to industrialization and population growth. Objective: This study aimed to determine the level of climate change anxiety among municipal employees, evaluate related variables, and assess sustainable consumption behaviors. Method: The study is cross-sectional and was conducted among municipal employees in the Odunpazarı district of Eskişehir province between September 2 and October 31, 2024. The total number of municipal employees is 1871, with the aim of reaching the entire population. A questionnaire prepared based on literature review was used for data collection. Employees’ climate change anxiety levels were assessed using the Climate Change Anxiety Scale (CCAS), and sustainable consumption behaviors were measured using the Sustainable Consumption Behavior Scale (SCBS) (Stewart, 2021; Gezer & İlhan, 2021; Doğan, Bulut & Çımrın, 2015). Climate change anxiety was considered as the dependent variable; sociodemographic characteristics, variables related to climate change anxiety, and sustainable consumption behaviors were considered independent variables. After informing employees about the study’s subject and objectives during workplace visits, 524 consenting individuals formed the study group. The prepared questionnaires were completed by employees under observation. Data were analyzed using IBM SPSS (v15.0) statistical software. Number, percentage, mean, median, standard deviation, minimum and maximum values, Kolmogorov-Smirnov test, Mann-Whitney U test, Kruskal-Wallis test, Spearman correlation analysis, and multiple linear regression analysis were utilized. Statistical significance was accepted at p≤0.05. Results: Among the study group, 175 (33.4%) were female and 349 (66.6%) were male, with ages ranging from 18 to 65 and a mean age of 39.50±8.86 years. Participants’ CCAS scores ranged from 10 to 50, with an average score of 31.41±9.00. Multiple linear regression analysis revealed that good family income status, frequent following of environmental issues, belief in climate change, and perceiving disasters such as floods, heatwaves, or wildfires as related to climate change were significant predictors of climate change anxiety (p:0.001, R²:0.182, F:10.367). Employees reported the top three environmental problems as waste (19.1%), global warming (17.6%), and water pollution (14.8%). Participants’ SCBS scores ranged from 30 to 85, with an average of 60.84±10.93 points. A positive, moderate correlation was found between participants’ CCAS and SCBS scores (r=0.413; p<0.001). Conclusion and Recommendations: Participants’ climate change anxiety levels can be considered moderate. The study found that increased climate change anxiety was associated with more positive sustainable consumption behaviors. It would be beneficial to offer training, practical applications, and guidance services promoting sustainable consumption behaviors such as reuse and recycling to reduce climate change anxiety among municipal employees. Additionally, more comprehensive studies exploring the relationship between climate change anxiety and sustainable consumption behaviors are needed. Keywords : Climate change, sustainable consumption, municipal employees
İklim değişikliği, karşılaştırabilir zaman dilimlerinde gözlenen doğal iklim değişikliğine ek olarak, doğrudan veya dolaylı olarak küresel atmosferin bileşimini bozan insan faaliyetleri sonucu iklimin durumunda oluşan değişikliklerdir (Intergovernmental Panel on Climate Change, 1990). İklim değişikliği bireylerde bazı fiziksel sağlık sorunlarının yanı sıra, üzüntü, stres ve endişe gibi ruhsal bozukluklara da neden olabilmektedir (Pihkala, 2020). Bununla birlikte çevreye duyarlı ve olumlu sürdürülebilir tüketim davranışlarının, iklim değişikliğinin olumsuz çevresel etkilerini ve bireylerin iklim değişikliği endişesini azaltabildiği bildirilmektedir (Ojala, Cunsolo, Ogunbode ve Middleton, 2021). Endüstrileşme ve artan nüfusa bağlı olarak iklim değişikliğinin etkileri açısından riskli alanlar olan kentlerde, belediye çalışanları iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum çalışmalarında ön plandadır. Amaç: Çalışmada, belediye çalışanlarının iklim değişikliği endişe düzeylerinin saptanması, ilişkili olduğu düşünülen bazı değişkenlerin ve sürdürülebilir tüketim davranışlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışma 02 Eylül-31 Ekim 2024 tarihleri arasında Eskişehir ili Odunpazarı ilçe Belediyesi çalışanları üzerinde yapılan kesitsel tipte bir araştırmadır. Belediyede çalışan personel sayısı 1871 olup, tamamına ulaşılması hedeflenmiştir. Verilerin toplanabilmesi için literatürden de faydalanılarak hazırlanan bir anket form kullanılmış olup; çalışanların iklim değişikliği endişe düzeyleri İklim Değişikliği Endişesi Ölçeği (İDEÖ), sürdürülebilir tüketim davranışları ise Sürdürülebilir Tüketim Davranışı Ölçeği (STDÖ) kullanılarak değerlendirilmiştir (Stewart, 2021; Gezer ve İlhan, 2021; Doğan, Bulut ve Çımrın, 2015). Çalışmada iklim değişikliği endişesi bağımlı değişken; sosyodemografik özellikler, iklim değişikliği endişesi ile ilgili değişkenler ve sürdürülebilir tüketim davranışı ise bağımsız değişkenler olarak kabul edilmiştir. Personeller belediyede ziyaret edilerek çalışmanın konusu ve amacı hakkında bilgilendirildikten sonra, katılmayı kabul eden 524 kişi çalışma grubunu oluşturmuştur. Önceden hazırlanan anket formlar çalışanlar tarafından gözlem altında doldurulmuştur. Veriler IBM SPSS (v15.0) İstatistik Paket Programında değerlendirilmiş olup, analizler için sayı, yüzde, ortalama, ortanca, standart sapma, minimum ve maksimum değerleri, Kolmogorov Smirnov testi, Mann Whitney-U, Kruskal Wallis testi, Spearman Korelasyon analizi ve çok değişkenli lineer regresyon analizi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık değeri p 0,05 olarak kabul edilmiştir. Bulgular: Çalışma grubundakilerin 175’i (%33,4) kadın, 349’u (%66,6) ise erkektir. Yaşları 18-65 arasında değişmekte olup, ortalama 39,50±8,86 yıl idi. Katılımcıların İDEÖ’den aldıkları puanlar 10-50 arasında değişmekte olup, ortalama 31,41±9,00 puandır. Yapılan çok değişkenli lineer regresyon analizi sonucunda; aile gelir durumunun iyi olmasının, çevre ile ilgili konuları sıklıkla takip etmenin, iklim değişikliğine inanmanın ve sel/sıcak hava dalgası/orman yangını gibi felaketlerin iklim değişikliği ile ilgili olduğunu düşünmenin iklim değişikliği endişesi için önemli yordayıcılar olduğu bulundu (p:0,001, R2:0,182, F:10,367). Çalışanlar en önemli üç çevre sorununun sırasıyla; atıklar (%19,1), küresel ısınma (%17,6) ve su kirliliği (%14,8) olduğunu bildirdi. Çalışma grubundakilerin STDÖ’den aldıkları puanlar 30-85 arasında değişmekte olup, ortalama 60,84±10,93 puan idi. Katılımcıların İDEÖ ve STDÖ’den aldıkları puanlar arasında pozitif yönde orta düzeyde bir ilişki olduğu saptandı (r=0,413; p<0,001). Sonuç ve Öneriler: Katılımcıların iklim değişikliği endişe düzeylerinin orta derecede olduğu söylenebilir. Çalışmada iklim değişikliği endişe düzeyi arttıkça sürdürülebilir tüketim davranışının daha olumlu olduğu bulundu. Belediye çalışanlarının iklim değişikliği ile ilgili endişelerinin azaltılmasında yeniden kullanım ve geri dönüşüm gibi sürdürülebilir tüketim davranışlarını teşvik eden eğitim ve uygulamalar ile rehberlik hizmetlerinin sunulması yararlı olabilir. Bununla birlikte iklim değişikliği endişesi ve sürdürülebilir tüketim davranışını ilişkisini ortaya koyan daha kapsamlı araştırmalara ihtiyaç vardır. Anahtar Kelimeler : İklim değişikliği, sürdürülebilir tüketim, belediye çalışanları