Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, cilt.23, sa.1, ss.101-117, 2021 (Hakemli Dergi)
XV. yüzyıldan XX. yüzyıla kadar varlığını sürdüren tezkire geleneğinin ‘son temsilcisi’
olarak İbnülemin Mahmut Kemal İnal, şairlerin, sadrazamların, hattatların ve
musikişinasların biyografilerini ve eserlerinden örnekleri ihtiva eden tezkireler kaleme
almıştır. Onu edebiyat tarihinde görünür kılan da kuşkusuz bu eserleridir. Ancak dönemin
süreli yayınlarında çıkan ve henüz yeni harflere aktarılmamış yazıları da tıpkı tezkireleri ve
monografileri gibi dikkate değer metinlerdir. Bu yazılar, her ne kadar kuramsal/nazari bir
metotla kaleme alınmamış olsalar da uzun süren yazı hayatında yoğun bir biçimde
biyografiyle meşgul olan bir şahsiyetin görüşlerini yansıtmaları bakımından önem arz
etmektedir. Resimli Gazete ve Türk Tarih Encümeni Mecmuası adlı süreli yayınlarda çıkan
“Meşâhir-i Osmaniyye”, “Eser-Müessir”, “Âsâr-ı Muhallede” ve “Meşâhir-i Meçhûle”
yazılarında İbnülemin, ‘biyografi’ ve ‘eser’ kavramlarına dair görüşlerini dile getirir. Eslafa
gösterilen hürmetin bir vesikası olarak gördüğü biyografi çalışmalarının önemine ve
gerekliliğine dikkat çeken İbnülemin, biyografi yazmanın zorluklarını ifade eder. Ayrıca
edebî şahsiyetin şöhretine bakılmaksızın asıl dikkate alınması gereken şeyin eser olduğuna
vurgu yapar. Bu makalede İbnülemin’in süreli yayınlarda çıkan yazılarına dayalı olarak onun
biyografi ve eser kavramlarına ilişkin görüşleri incelenecektir.