36.UGH 2019 Mezuniyet Sonrası Eğitim Toplantısı ve7. Ulusal Gastroenteroloji Cerrahisi Kongresi, Antalya, Türkiye, 29 Kasım - 01 Aralık 2019, sa.37
Pankreatikoduodenektomili Hastada
Uzun Dönem Takiplerinde Metakron
Özefagogastrik Bileşke Tümörü
Ahmet Karayiğit1
, Hayrettin Dizen1
, Ümit Özdemir2
, İhsan Burak
Karakaya2
, Murat Ulaş2
, İlter Özer2
, Bülent Ünal1
1
Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Cerrahi Onkoloji Bilim Dalı, Eskişehir
2
Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Gastroenteroloji Cerrahisi Bilim Dalı, Eskişehir
Amaç: Pankreas kanseri ile metakron görülen kanserler sıklıkla
mide, kolon, akciğer, tiroid ve genitoüriner sistem kanserleridir.
Pankreatikoduodenektomi sonrası özefagogastrik bileşke kanseri nadir görülen ve sıradışı bir durumdur. Çalışmamızda ampulla
vateri tümörü nedeniyle pankreatikoduodenektomi yapılan ve
takiplerinin 7. yılında özefagogastrik bileşke tümörü saptanan
hastanın tedavi yönetimini tartışmayı amaçladık.
Olgu: 79 yaşında erkek hasta 2011 yılında ampulla vateri tümörü nedeniyle pankreatikoduodenektomi yapıldı. Postop patolojisi
ampullada adenokarsinom olarak raporlandı. Adjuvan kemoterapi endikasyonu olmayan hasta, hastalıksız izlemleri sırasında
2018 yılında dispeptik şikayetler nedeni ile yapılan endoskopide
özefagogastrik bileşkede polipoid lezyon izlendi. Yapılan biyopsi
sonucunda adenokarsinom geldi. Hastanın yaşı ve komorbiditeleri nedeniyle hasta ve yakınına bilgi verilerek hastaya endoskopik mukozal rezeksiyon(EMR) yapıldı. Ancak EMR neticesinde
yeterli sağlam marjin sağlanamadığı için hastaya distal özefajektomi, geride kalan midenin rezeksiyonu ve lenf nodu diseksiyonu
yapıldı. Postop patoloji sonucu iyi diferansiye adenokarsinom
olarak raporlandı. Adjuvan kemoterapi almadı. Hastanın distal
özefajektomi ve gastrektomi sonrası 16.ay takipleri sorunsuz olarak gerçekleşti.
Sonuç: Pankreatikoduodenektomi sonrası midede oluşan karsinomların %36-90’ında lokalizasyon gastrojejunostomi anastomozu bölgesinde rastlanmaktadır. Özefagogastrik bileşkede görülmesi oldukça nadir bir durumdur. Pankreatikoduodenektomi
sonrası özefagogastrik ve gastrik kanser oluşum mekanizması tam
olarak bilinmemekle birlikte en önemli risk faktörünün uzun süreli
bilier reflü olabileceği düşünülmektedir. Pankreatikoduodenektomi sonrası özefagogastrik bileşke ve midede oluşan kanserlere
yaklaşımda hastanın ilerlemiş yaşı ve komorbiditeleri göz önünde
bulundurulduğunda EMR gibi minimal invaziv işlemler ön planda
tutulmalıdır. Minimal invaziv işlemlerden fayda görmeyen hastaların küratif tedavisinde cerrahi iyi bir seçenektir.
Anahtar kelimeler: pankreas kanseri, özefagogastrik bileşke kanseri,
pankreatikoduodenektomi