III. İKSAD Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi, Adana, Türkiye, 8 - 10 Mart 2019, ss.130-131
Dünya ihracatının genel seyri incelendiğinde, son yıllarda iki temel kırılma dönemi gerçekleştiği görülmektedir. Bunlardan ilki 2008 yılında başlayan ve dünya ticareti üzerindeki derin etkisi 2009 yılında gözlenen küresel finans krizidir. Bir diğer kırılma dönemi olarak ise 2015-2016 yıllarındaki ihracat daralmasını ele almak mümkündür. Bu iki küresel kırılma dönemindeki ihracat düşüşleri Türkiye’nin mal ve hizmet ticareti rakamları üzerinden de izlenebilmektedir.
İhracatın döviz kazandırıcı ve ekonomik büyümeyi hızlandırıcı etkileri göz önünde bulundurulduğunda, toplam ihracattaki gelişmeler ekonomi için önem arz etmektedir. Bunun yanı sıra, ülkelerin rekabetçi yapısı güçlü veya uluslararası rekabet edebilme potansiyeline sahip ve katma değeri yüksek sektörlerdeki etkilere odaklanan analizler, sektör bağlamında detaylı bilgiye ulaşmanın yanı sıra ülkelerin genel dış rekabet gücü ve ihracat potansiyeline ilişkin öngörüde bulunulabilmesini sağlamaktadır.
Türk makine sektörü, tekstil, madencilik, inşaat, tarım, otomotiv ve beyaz eşya gibi birçok imalat sanayi sektörlerine ara mal ve yatırım malı üreten konumdadır. İmalat sanayine girdi sağlamanın yanında teknoloji kullanımının zorunlu hale gelmesi sektörün katma değerini artıran bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Türk makine sektörü mühendislik sanayilerinin en önemli bölümüdür ve sektörün rekabetçi yapısının gelişmesi Türk imalat sanayi üzerinde kuşkusuz olumlu bir etki yaratmaktadır. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için yurt dışına mal ve hizmet satabilecek sektörlerin büyüklüğü ve dinamizmi ekonomik büyümenin temel belirleyicilerindendir. Türk makine sektörü sürekli gelişen ve diğer sektörlere de dışsallık oluşturan yapısı ile Türkiye ekonomisinin büyüme lokomotifi olmaya adaydır.
Bu çalışma, önemli oranda ihracat ve büyüme potansiyeli taşıyan Türk makine sektörünün rekabetçi yapısı ve net ihracat yeteneğinin küresel ihracat kırılmalarından nasıl etkilendiğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. İnceleme dönemi olarak ele alınan 1995-2016 dönemi, ihracattaki küresel kırılmalar göz önünde bulundurularak alt dönemlere ayrılmıştır. Analiz çerçevesinde araştırmanın ana dönemi ve küresel kriz öncesi dönem (1995-2008), küresel kriz dönemi (2009), küresel kriz sonrası dönem (2010-2014) ve ihracatta küresel daralma dönemi (2015-2016) şeklindeki alt dönemler için açıklanmış simetrik karşılaştırmalı üstünlükler endeksi ve ticaret dengesi endeksleri kullanılarak ürün haritaları oluşturulmuştur. Ürün haritaları oluşturulurken, Türk makine sektörünün rekabetçi yapısı ve net ihracat yeteneğine ilişkin ürün grupları bağlamında değerlendirme yapılabilmesi amacıyla Dünya Gümrük Organizasyonu tarafından geliştirilen 4 basamaklı uyumlaştırılmış sistem sınıflandırmasına göre elde edilen veriler kullanılmıştır. ,
Türk makine sanayi bir bütün olarak değerlendirildiğinde rekabetçilik ve net ihracat
yeteneği bakımından çok güçlü bir görünüme sahip olmadığı görülmektedir. Ancak, sektör
kapsamında yer alan alt sektörler ve bu alt sektörlerin bünyesinde barındırdığı ürün grupları
özelinde bir inceleme gerçekleştirildiğinde, rekabetçi yapı ve net ihracat yeteneğinin oldukça
yüksek olduğu ürünlerin varlığı gözlemlenmiştir. Ayrıca 2009 yılında yaşanan kırılma
sonrasında alt sektör ve ürün gruplarında genel itibariyle bir rekabet gücü artışı veya
karşılaştırmalı dezavantajlı konumlarında bir iyileşme görülmektedir. Alt sektörler veya ürün
gruplarının önemli bir kısmının ise 2009 küresel kriz döneminde rekabetçi bir yapıya
büründüğü ve karşılaştırmalı üstünlük elde eden ürün gruplarının kriz dönemi veya kriz sonrası
dönem içerisinde net ihracatçı konuma geldikleri görülmektedir. Ürün haritalama analiz
sonuçlarına göre, Türk makine sektörü kapsamında yer alan toprak taş ayıklama makineleri,
metal dövme makineleri, süt makineleri, kalorifer kazanları, toprak hazırlama makineleri,
römorklar, diğer tarım makineleri, tekstil işleme makineleri ile yıkama ve şişeleme makineleri
ürün gruplarının küresel krizi fırsata çevirebildikleri tespit edilmiştir. İhracatta küresel
daralma dönemi ise makine sanayi kapsamındaki sektörlerin rekabetçi yapısı üzerinde genel
itibariyle önemli bir değişime neden olmamıştır. 2009 küresel kriz sonrası dönemde rekabetçi
pozisyonda yer alan bazı ürün gruplarının ihracatta küresel daralma döneminde karşılaştırmalı
avantajlarını kaybettikleri görülmektedir. Ürün haritalama analiz sonuçları göre, Türk makine
sektörü kapsamında yer alan hava pompaları, maddenin aşındırılarak işlenmesine mahsus
makineler, ağaç işleme makineleri, döküm makineleri, özgün işlevlere sahip makineler ürün
gruplarının 2009 küresel kriz sonrası dönemde elde etmiş oldukları karşılaştırmalı avantajı iyi
değerlendiremedikleri tespit edilmiştir.