41. ULUSAL RADYOLOJİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 24 Ekim - 01 Kasım 2020, ss.353-354
Giriş
Endometriozis
çoğunlukla overlerden gelişir. Bilateral tutulum olguların üçte bir ila
yarısında görülür. Nadir olmakla birlikte ovaryan endometriomalar 10 -15 cm
çapa ulaşabilir, bu nedenle adneksiyal kitle ayırıcı tanısında her zaman akılda
tutulmalıdır (1, 2). Bu denli büyük boyutlara ulaştığında sıklıkla batında
şişlik ve ele gelen kitle şikayeti oluşturur. Sunumumuzda dev bir endometrima
olgusunu anlattık.
Olgu Sunumu
Karında
şişkinlik şikayeti ile genel cerrahi polikliniğine başvuran hastanın fizik
muayenesinde ele gelen kitle saptanması üzerine hasta kliniğimize
yönlendirildi. Abdominal ultrasonografi (USG) tetkikinde suprapubik bölgeden
ksifoid proçese dek uzanım sergileyen, yaklaşık 20x30x35 cm boyutlarında, yoğun
içerikli, uniloküle kistik lezyon izlendi. Diffüzyon+Kontrastlı tüm abdomen manyetik
rezonans görüntüleme (MRG) incelemesinde pelvik bölgeden subhepatik alana dek
uzanım gösteren 33x31x19 cm boyutlu T1 ve T2AG'de hiperintens sinyal
özelliğinde, DAG’de anlamlı difüzyon kısıtlaması göstermeyen, postkontrast
serilerde düzenli duvar kontraslanması gösteren, düzgün sınırlı ovaryan kistik
lezyon izlendi (Resim 1, 2, 3 ve 4). Sağ over ayrık olarak seçilemedi,
tanımlanan kistik lezyon ile uterus fundusu arasında tübüler yumuşak doku
görünümü izlendi (Resim 1). Jinekoloji bölümünce opere edilen hastanın Patoloji
sonucu endometrioma olarak raporlandı.
Tartışma ve
Sonuç
Endometrioma
hastalarının primer şikayetleri dismenore, disparoni, infertilite ve sürekli
pelvik ağrıdır. Büyük boyutlara ulaştığında karında şişlik şikayeti
oluşturabilir. Bizim hastamız sadece karında şişlik şikayeti ile başvurdu.
Literatürde 1997'de Japonya'dan Ishikawa ve Taga (3) tarafından 25x18x12 cm ve
2010’da Levent Yaşar ve Süha Sönmez (4) tarafından 26x18x17 cm boyutlu büyük
endometrioma vakaları bildirilmiştir. Bizim olgumuzda endometrioma 33x31x19 cm
boyutundaydı.
Ultrasonografi
adneksiyal kitlelerin tanısında ilk tercihtir. Manyetik rezonans görüntüleme
(MRG) ve bilgisayarlı tomografi (BT) alternatif yöntemlerdir. USG’de buzlu cam
görünümü veren, homojen, düşük seviyeli ekolar içeren, iyi sınırlı, düzgün
duvarlı, uniloküle veya multiloküle kistler şeklinde izlenebilir . Bununla
birlikte, vakaların yaklaşık % 15'inde muhtemelen pıhtı veya fibrine bağlı
duvar düzensizlikleri şeklinde atipik bulgular görülebilir (5). MR incelemede
T1A serilerde hiperintens görünür ve yağ baskılı T1A serilerde hiperintens kalmaya
devam etmesi ile matür kistik teratomdan ayrılabilir. T2A serilerde yüksek
protein ve demir içeriğine bağlı tipik olarak hipointens olmakla birlikte
kronik kanamaya bağlı hiperintens sinyal özelliğinde de izlenebilmektedir
(6,7). Postkontrast serilerde kontrastlanan mural nodül varlığı malignite
göstergesidir. Endometriomaların yaklaşık % 1'inde endometrioid veya berrak
hücreli karsinoma malign dönüşüm bildirilmiştir (8). Bu tipik olarak 9 cm'den
büyük endometriomalarda ve 45 yaş üstü kadınlarda görülür (9).
Pelvik kaynaklı büyük kistik kitlelerin ayırıcı
tanısında endometrioma, hemorajik kist, teratom, paraovaryan kist, peritoneal
inklüzyon kisti ve kistik neoplaziler yer almaktadır. MR incelemede yağ baskılı
T1AG'de hiperintens izlenen lezyonlarda hemorajik içerik ve endometrioma
olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır. Derlediğimiz olgu sunumunda
endometriomaların malign transformasyon göstermeden dev boyutlara
ulaşabileceğini vurgulamak istedik.