Bölünmenin Kurumsal Ekonomi Politiği: Sudan Örneği


YAMAK T.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, cilt.21, sa.2, ss.499-524, 2020 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Bu çalışmanın amacı Sudan’ın, uzun yıllar süren kolonyal geçmişin yarattığı gergin atmosfer ile etnik ve dini çeşitliliğin oluşturduğu çatışmalar gibi süreklilik arz eden istikrarsızlık unsurlarının hegemonik güçler tarafından da manipüle edilmesini müteakip, yaşanan iç savaşlar neticesinde Sudan ve Güney Sudan olmak üzere iki ülkeye bölünmesinin nedenlerinin yeni kurumsal iktisadın teorik izahatlarından ve diğer ülke örneklerinden yararlanılmak suretiyle analiz edilmesidir. Yapılan çalışma ile Sudan’ın bölünmesinin esasen nedeninin, ülkenin kuzey ve güney kesimi arasında uzun zamandır devam eden etnik ve dini çatışmaların ortaya çıkardığı parçalı kurumsal yapının olumsuz atmosferi çerçevesinde şekillenen sorunlar bütünü ile doğal kaynak hâkimiyeti ekseninde gelişen güç mücadelesi olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte, bölünme sonrası süreçte her iki ülkede devam etmekte olan iç çatışmalar/ gerilimlerin neden olduğu sorunlar silsilesinin ise bu ülkelerde istikrarı temin edecek kapsayıcı kurumsal yapının tesis edilmesi önündeki en büyük engel olduğu değerlendirilmiştir.
This study aims to analyze the reasons of the partition of Sudan into two countries namely Sudan and South Sudan, as a result of the civil wars that caused by tense atmosphere of the colonial past, ethnic and religious instability and the internal conflicts, by using theoretical explanations of new institutional economics and some examples from the other countries. The first and the main reason for the partition of Sudan is the fragmented institutional structure caused by the long-standing ethnic and religious distinction between northern and southern parts of the country; other is political, social and economic problems arising in this negative atmosphere and the last reason is the power struggle shaped by the dominance of oil/petroleum. The problem caused by the ongoing internal troubles in Sudan and South Sudan is an obstacle to the establishment of an inclusive institutional structure that will ensure stability in these countries.