Rey/Akıl Taraftarlığı zihniyetinin temsilcilerinden Ebû Hanîfe ve İmam Mâtürîdî; fıkıhta Hanefilik ve itikatta Matüridiliğin oluşmasına öncülük et-miş iki önemli düşünürdür. Onlar Mürcie’nin itikadî ve fıkhî konular-daki görüşlerinden etkilenmiş olup dinde kolaylık, akılcılık ve imanda eşitlik ilkelerini düşünce sistemleri-nin merkezine yerleştirmişlerdir. Mu-haliflerince amelleri önemsemeyip değersizleştiren birer âlim olarak lanse edilmiş olsalar da, kendi içeri-sinde tutarlı makul görüşleri büyük günah sahibinin lehine olmuş ve tek-fir edilmekten kurtarmıştır. Onların bu tutumu, Arap olmayan Müslü-manların İslâmlaşma sürecini kolay-laştırmıştır. İslâm düşüncesinde amelleri imana dâhil eden ve etmeyen olmak üzere iki ayrı iman nazariye-sinden; amelleri imana dâhil etmeye-nini benimsemişlerdir. Bu iman na-zariyesinin en önemli sorunlarından birisi “imanda artma ve eksilme” so-runudur. Onların Hadis Taraftarları, Hâriciler, Mu‘tezile ve Şîa ile iman ko-nusundaki fikrî tartışmaları, eserleri-nin ilgili bölümlerinde bize kadar ulaşmıştır. İmam Mâtürîdî; Ebû Hanîfe’nin görüşlerinden hareketle bu konuyu ele almış ve yeni delillerle temellendirmeye çalışmıştır. Bu makalede; İmam Mâtürîdî’nin imanın amellerle artıp eksilmeyeceği fikri, kendi eserlerinden hareketle analiz edilecektir.
Abū Ḥanīfa and Imām al-Māturīdī, as representatives and two important thin-kers of the Rey / Supporter of Reason mentality; were Hanafi in fiqh and Māturīdism in the creed. They were inf-luenced by Murjiʾa’s views on religious and legal issues and placed the princip-les of convenience, rationality, and equ-ality in faith at the center of their thin-king system. Even though they were highly criticized due to their definitions of the belief that exclude deeds and their rational understanding that saved the owner of great sins from denouncing, they did not stop defending these views. What is more, they facilitated the Isla-mization process of non-Arab Muslims with their responses to the criticisms of the opponents. In the thought of Islam, they had two different belief theories that include deeds in belief and those that do not include deeds in belief. One of the most important problems of this belief theory is the problem of ‘‘increa-sing and decreasing belief’’. Their intel-lectual discussions with Hadith Suppor-ters, Khārijites, Muʿtazila and Shīʿa about the belief system have reached us in the relevant parts of their works. Imām al-Māturīdī, handled this issue based on Abū Ḥanīfa’s views and tried to justify it with new evidence. Therefore, In this article, Imām al-Māturīdī’s idea of whether faith increases or not with will be analyzed based on his own works.