Üriner sistem enfeksiyonları, hastane kökenli enfeksiyonlar arasında genellikle birinci sırayı almakta ve mortalite, morbidite, hastanede kalış süresi ve maliyeti artırması açısından önem taşımaktadır. Bu retrospektif çalışmadai, nozokomiyal üriner sistem enfeksiyonları (NÜSE) gelişen hastalarda risk faktörlerinin analizi ve üriner kateter uygulamasının etkenlerin dağılımı üzerine etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada, Ocak 2000-Aralık 2006 tarihleri arasında toplam 1103 hastada (yaş aralığı: 18-95 yıl; 641 kadın, 462 erkek) ortaya çıkan 1236 NÜSE atağı değerlendirilmiştir. NÜSE'nin %87.9'unun (1086/1236) üriner kateter kullanımıyla ilişkili olduğu saptanmıştır. Üriner kateteri olan ve olmayan hastalar arasında cinsiyet, yaş ve hastaneye yatıştan enfeksiyon gelişimine kadar geçen süre açısından istatistiksel olarak fark gözlenmemiş (p> 0.05), buna karşın kateterle ilişkili NÜSE gelişme oranı, yoğun bakımda yatan hastalarda serviste yatanlara göre anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (p< 0.001). Kateterle ilişkili NÜSE gelişen hastalarda, solunum yetmezliği, bilinç kaybı, çoklu travma, cerrahi girişim, santral venöz kateter, trakeostomi, mekanik ventilasyon ve periton diyaliz uygulaması gibi faktörlerin belirgin olarak daha sık görüldüğü saptanmıştır (p< 0.001). Toplam NÜSE ataklarının %23.6'sında Escherichia coii, %18'inde Candida albicans ve %1 l'inde albikans dışı Candida türlerinin etken olduğu belirlenmiş; tüm Candida türleri bir arada değerlendirildiğinde NÜSE'ye yol açan etkenler içinde Candida'ların birinci sırayı aldığı görülmüştür (%28.9). Üriner kateterle ilişkili NÜSE'de C.albicans; üriner kateterle ilişkisiz NÜSE'de ise E.coli izolasyon oranı istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur (sırasıyla; p= 0.007 ve p= 0.005). Diğer mikroorganizmaların iki gruptaki dağılım oranları arasında anlamlı bir fark belirlenememiştir (p> 0.05). Sonuç olarak diğer birçok çalışmanın olduğu gibi bizim çalışmamızın da verileri, önceleri üriner sistem enfeksiyonlarda ilk sırada karşımıza çıkan Ecoli'nin yerini Candida türlerine bıraktığını düşündürmektedir.
Nosocomial urinary tract infections (NUTI) which are usually in the first rank in health care associated infections, significantly influence mortality, morbidity, hospitalization period and cost. In this retrospective study, it was aimed to analyze the risk factors in NUTI and also to investigate the effect of urinary catheter application on the distribution of pathogens in patients with NUTI. The study included 1236 NUTI episodes in 1103 patients (age range: 18-95 years; 641 female, 462 male) between January 2000-December 2006. Diagnosis of NUTI was agreed according to CDC criteria. Asymptomatic UTI (urinary tract infection) and other UTIs were excluded and only symptomatic UTI was evaluated. Of NUTIs, 87.9% (1086/1236) were found to be associated with urinary catheter use. No statistically significant difference by means of age, gender and mean interval between admission date and date of determination of infection was determined between the two patient groups, with and without urinary catheter (p>0.05). However, catheter associated NUTI development was statistically significantly higher in intensive care unit patients than patients in other wards (p<0.001). Respiratory failure, unconsciousness, multiple trauma, surgery, central vascular catheter, tracheostomy, mechanical ventilation and peritoneal dialysis were observed more frequently in patients who developed catheter-associated NUTIs (p<0.001). Escherichia coil was isolated in 23.6%, Candida albicans in 18% and non-albicans Candida spp. in 11% of the NUTI episodes. When all Candida species were taken into consideration, they were the most frequent causative agents of NUTI. C. albicans was the most frequent agent in catheter-associated NUTI and E. coli in non-catheter-associated NUTI, their isolation rates being statistically significant (p=0.007 and p=0.005, respectively). No statistically significant difference was detected in the distribution of the other organisms in the two study groups. These data revealed that in urinary tract infections Candida species have replaced the first rank which was occupied by E. coli previously.