9th International Conference on Mathematics, Engineering, Natural & Medical Sciences, Marrakush, Fas, 23 - 26 Ocak 2020, ss.26-27
Geçmişte daha az kaygı uyandıran; günümüzde dünyanın birçok bölgesinde bitkisel üretimin
geleceği açısından önemli bir tehdit olarak algılanan toprak tuzluluğu, bitki büyüme ve ürün
verimliliğini sınırlandıran en önemli abiyotik stres faktörlerinden biridir. Kurak ve yarı kurak
bölge toprakları başta olmak üzere yeryüzü topraklarının büyük bir bölümünde bitkiler, tuz
stresine maruz kalmaktadır. Farklı ıslah işlemleri uygulanarak, tuzlu toprakların
fizikokimyasal özelliklerinin iyileştirilebilmesine yönelik olarak sarf edilen yoğun çabaların
yanı sıra özellikle kültür bitkilerinin tuzluluğa karşı olan hassasiyet veya mukavemetlerindeki
varyasyonu belirlemeye yönelik olarak da çok sayıda araştırma yapılmaktadır. Bu
araştırmaların büyük çoğunluğu da genotipler seviyesindedir. Bizim araştırmamızda ise ''
Epigeik çimlenen tohumlarda, çimlenmeyi ardışık gelişen çok genç fideciklerde, tuzdan
etkilenen yapısal özellikler içinde kotiledon açılma frekans pozitifliği bir stres parametresi
olarak algılanabilir mi? '' sorusuna tuza hassas olarak bilinen Raphanus sativus L. (turp)
bitkisinin iki farklı genotipinde, Na+
katyonu kaynaklı üç farklı tuz (NaCl, Na2SO4, Na2CO3)
kullanılarak cevap aranmıştır. Epigeik çimlenen tohumlarda, kotiledon açılma frekans
pozitifliği, tuz tipi ve miktarı ile inkübasyon şartlarına bağlı olarak bazı bitki genotiplerinin
tuz stresine reaksiyonlarının değerlendirilmesinde bir stres parametresi olarak algılanabilir
sonucuna varılmıştır.
Soil salinity, which used to raise less concern in the past, and is perceived as an important
threat to the future of plant production in many parts of the world today, is one of the most
important abiotic stress factors that inhibit plant growth and crop productivity. Plants are
exposed to salt stress in a large part of the earth's soil, especially in arid and semi-arid lands.
In addition to intensive efforts to improve the physicochemical properties of saline soils by
applying different reclamation procedures, a high number of studies have been carried out in
12
2020
MARRAKECH
MOROCCO
EJONS IX – INTERNATIONAL CONFERENCE ON MATHEMATICS – ENGINEERING –
NATURAL & MEDICAL SCIENCES
January 23-26, 2020 Proceeding Book www.ejonscongress.org
order to determine the variation in the salt tolerance of cultivated plants in particular. The
majority of these studies are at genotype level. By using three different types of salt (NaCl,
Na2SO4, Na2CO3) of Na+
cation origin in the two different genotypes of Raphanus sativus L.
(turnip) plant, which is known to have low salt tolerance, our study attempts to find the
answer to the following question: ''Is it possible to perceive the positivity of cotyledon
opening frequency as a stress parameter in structural properties affected by salt in very young
seedlings that develop following the germination in epigeal germinating seeds?'' The
conclusion reached was that the positivity of cotyledon opening frequency can be perceived
as a stress parameter in the evaluation of the responses of certain plant genotypes to salt stress
depending on the salt type and amount and incubation conditions in epigeal germinating
seeds.