9. Milletlerarası Türkoloji Kongresi, İstanbul, Türkiye, 13 - 16 Eylül 2021, ss.253-261
Moğolların batı koluna mensup Kalmuklar, XVII. yüzyılın başlarında büyük
bir nüfusla İdil bölgesine gelerek burada güçlendiler ve hanlık şeklinde
teşkilatlandılar. Zamanla İdil-Ural hattındaki özellikle Türk boy ve
kavimlerinin siyasi, sosyal ve iktisadi tarihlerini etkileyen mühim bir unsur
konumuna yükseldiler. İdil Kalmukları’nın bu şekilde güçlenmesinde ve çevrelerini
etkilemelerinde 1669 yılında bölgedeki Kalmukların başına geçen ve 1724
tarihindeki ölümüne kadar da hanlık makamında oturan Ayuka’nın önemli bir yeri
bulunmaktadır. Ayrıca bu dönem İdil Kalmukları’nın siyasi ve askerî açıdan
zirve dönemi olarak ifade edilmektedir. Ayuka Han, başa geçtikten sonra bir
yandan Kalmuklar arasında birliği sağlamaya çalışırken diğer yandan da
etrafındaki yerleşik güçlerle siyasi, askerî, iktisadi nedenlerle pek çok defa
temas kurmuş, görüşmeler yapmıştır. Bu görüşmelerin bir kısmını elçileri
vasıtasıyla gerçekleştiren Ayuka Han, görüşmelerin bir kısmında da bizzat yer
almıştır. Bugün merkezi Elista olan Kalmuk Özerk Cumhuriyeti’nin Ulusal
Arşivi’nde (NARK) saklanan Ayuka Han’ın mektupları, göçebe ve bozkırlı
Kalmuklarla yerleşik güçler arasındaki ilişkiyi anlamamızı sağlayan mühim
belgeler mahiyetindedir. Ayuka Han’a ait pek çok mektup söz konusu olup
tebliğde yalnızca 1714-1724 yılları arasına ait Moğolca mektuplardan bazıları
değerlendirilmiştir. Ülkemizde araştırmacıların dikkatini çekmeyen ancak 2003
yılında Rusça çevirileri yayınlanan bu belgelerde Kalmukların büyük
devletlerden beklentileri, talepleri, karşılıklı verilen sözler gibi pek çok
hususu anlamak mümkündür. Söz konusu mektuplar değerlendirildiğinde bozkırlı ve
göçebe olan Kalmukların kendileri gibi olmayan, yerleşik unsurlarla neden ve
nasıl temas ettikleri, her iki tarafın gerçekleşen görüşmelere farklı yaklaşımı
gibi durumları tespit edebilmekteyiz. Bu nedenle Ayuka Han’ın mektupları
bozkırlı göçebelerle yerleşik dünyanın sorunlara farklı yaklaşımını ortaya
koymakta, bu da bir bakıma birbirinden beslenen iki tarafın farklı düşünce
iklimine sahip olduğunu göstermektedir. Tebliğde mektuplardaki ifadelerden yola
çıkılmak suretiyle iki dünya arasındaki bu farklılıklara temas edilmektedir.