56. Ulusal Psikiyatri Kongresi, Ankara, Türkiye, 18 - 20 Aralık 2020, ss.105
İnsani krizler her bireyi eşit derecede etkilemez. İncinebilirlik bireyin mevcut eşitsizlikteki konumu ile artar veya azalır.
Dualist ideoloji varlıkları hiyerarşik olarak ikiye ayırarak ele alır. Beyazlar ve siyahlar, zenginler ve yoksullar, erkekler ve
kadınlar, yaşça büyük erkekler ve genç erkekler, insanlar ve hayvanlar gibi ayrımlar yapılır. Olağan koşullarda dezavantajlı
olan kriz durumunda genellikle daha da dezavantajlı olur. Bu nedenle COVID-19 pandemisinin de bireyleri farklı düzeyde
etkilemesi kaçınılmazdır.
Soru 9. Pandemide kadınlar için evin içi mi daha güvenlidir yoksa dışı mı?
Kapsamlı değerlendirmeler için henüz eldeki veriler yetersiz olsa da, birçok ülkeden pandemi sürecinde kadına yönelik
şiddet olgularının arttığı ile ilgili bildirimler yapılmaktadır. Örneğin salgının merkezi Wuhan’da kadına yönelik şiddet
olgularının üç kat arttığı ve bu artışın önemli bir kısmının pandemi ile ilişkili olduğu saptanmıştır. Süreğen bir travma olan ev
içi şiddet olgularında, bireyin fail ile daha uzun süre vakit geçirmek mecburiyetinde kalması, izolasyon önlemleri nedeniyle
destekleyici sosyal çevresinden yoksun kalması, ekonomik güçlüklerin şiddetten uzaklaşabilme imkanını azaltması veya
ortadan kaldırması pandemi sürecinde kadına yönelik şiddeti arttırması muhtemel faktörlerdendir. Salgının ekonomik ve
psikolojik yükü ile artan alkol kullanımı ilişkilerdeki gerilimi yükseltebilir. Ek olarak pandemi sürecinde kamusal destek
sistemlerinin işleyişinde sorunlar yaşanabilir. Kaynakların yetersiz hale gelmesi nedeniyle Avrupa’da bazı ülkelerde oteller
sığınma evi olarak kullanılmaya başlamıştır. Zarar azaltma stratejisi olarak klinisyenlerin doğurganlık çağındaki kadınlarda
yakın partner şiddeti taraması önerilmektedir.
Soru 10. Buz dağının görünmeyen kısmında neler oluyor?
Bireylerin daha çok ev içinde bulunması, salgın ile artan temizlik önlemleri, okulların kapanması ve hastalık nedeniyle çocuk,
hasta veya yaşlı bakımı gereksiniminde artış daha çok ev içi ücretsiz emek gereksinimi anlamına gelmektedir. Belirli
toplumsal sınıflardan kişiler bu hizmetleri satın alabilseler de, salgın nedeniyle ev işçisi çalıştırmanın da riskleri ve engelleri
olabilir. Salgın öncesinde hâlihazırda erkeklere göre 3 kat fazla zamanı ücretsiz ev işi ile geçiren kadınlar, pandemi
döneminde bu yükün artışı ve zaman yoksulluğu ile karşı karşıyadır. Uzun dönemde tükenmişlik belirtileri görülebilir.
Empatik ve destekleyici yaklaşımların, farkındalık kazandırmanın danışanlara ve hastalara faydalı olacağı düşünülmektedir.