X. Ulusal Sosyoloji Kongresi, İstanbul, Türkiye, 20 - 22 Eylül 2023
Bu çalışma, Chat-GPT devrimi
sonrası neoliberalizm çağının, sosyal refahı zayıflatan ve her türlü eşitsizliği
yaygınlaştıran etkileri altında halihazırda Türkiye’de derin yoksulluk tehdidine
maruz kalan gençleri nasıl etkileyeceğini tartışmaya açacaktır. Çalışma
kapsamında, Türkiye’de “ne eğitimde ne istihdamda” (NEET) oranlarının
azaltılmasına ve gençler için dezavantaj yaratan koşulların hafifletilerek
toplum üzerindeki olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılmasına yönelik politika
önerileri, ülke karşılaştırmalarından hareketle ortaya konulmuştur. Eğitim
almayan, çalışmayan daha da önemlisi iş arayışında da olmayan, odalarından
çıkmadan hayatlarını sürdürmeye hevesli bu genç kitle, küresel bir sorundur. Türkiye’de
NEET olan gençlerin yüksek oranlarda olması, ülkenin sürdürülebilir kalkınma ve
sosyal refahı sağlama yeteneğini etkilediği için toplumsal yapı için önemli bir
endişe kaynağıdır. Türkiye'deki yüksek NEET oranının başlıca nedenlerinden
biri, ülkenin gençlere modern iş piyasasında başarılı olmak için gerekli
becerileri ve eğitimi sağlayamayan zayıf bir eğitim sistemine sahip olmasıdır. Ayrıca
Türkiye'de genç istihdamının çoğunlukla gerçekleştiği kayıt dışı sektörün
genellikle düşük ücret, kötü çalışma koşulları ve sınırlı iş güvenliği ile
karakterize edilmesi de toplumdaki savunmasız grupların büyümesine yol
açmaktadır. Üstelik COVID-19 pandemisi ve takip eden süreçte ekonomik
koşullardaki hızlı bozulma ile birçok genç, eğitim ve iş fırsatlarına erişimde
artan zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Diğer OECD ülkeleri ile
karşılaştırıldığında Türkiye, 18-24 yaş aralığında ne eğitimde ne istihdamda
olan gençlerin oranının yüzde 32,2 ile en yüksek olduğu OECD ülkesidir. Bu,
Türkiye'nin gençlerin insana yakışır ve sürdürülebilir istihdama erişebilmesini
sağlama konusunda önemli bir zorlukla karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Bu
noktadan hareketle çalışmada, OECD ülkelerindeki NEET oranlarını ve üretilen
öncelikli politikalarını karşılaştırmalı olarak tartışılacak ve Türkiye’de
kesişimsel eşitsizlikler altında ezilen gençlere yönelik politika önerileri
değerlendirilecektir. Türkiye ivedilikle eğitim ve öğretim programlarını yapısal
olarak iyileştirilmeli ve eş zamanlı olarak eşitlikçi iş ortamları yaratmalı,
savunmasız gruplara destek sağlamaya yönelik makro adımlar atmalıdır. Aynı
zamanda gençleri evden çıkaracak, heveslendirecek, harekete geçirecek duygulara
dokunan politikaların da üretilmesi gerekmektedir.